Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu’da fındık bahçesini ziyaret etti.
Toplu açılış merasimi için Ordu’da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, havalimanından kente gelirken yol güzergahındaki fındık bahçesine uğradı.
Fındık bahçesinde vatandaşlarla bir ortaya gelen Erdoğan, burada fındık üreticileriyle sohbet etti.
Üreticilere yeni fındık fiyatına ait beklentilerini soran Erdoğan, aldığı cevaplar sonrasında, “Bizler doğal mutlaka müstahsilimizin canını yakmayız inşallah. İstişareleri yaparak buralara geldik. Bu istişarelerin sonucunda de inşallah bugün şöyle hayra alamet bir açıklamayı da inşallah yaparız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılının ehemmiyetine işaret ederek, şunları söyledi:
“İnşallah 2023’te de bu birliğimiz, bu beraberliğimizle bütün dünyaya bir şeyi ispat etmemiz lazım. Demek dünyanın anladığı üzere değil. İşte Rusya, Ukrayna ne halde görüyorsunuz ancak elhamdülillah bizler ne haldeyiz o da ortada. Çok güzeliz, kendimize güveniyoruz. O denli birilerinin anlattığı üzere ülke batmış bitmiş filan, bu türlü bir şey yok. Rahmet çok değerli, hamdedeceğiz, şükredeceğiz daha güzel olacak inşallah.”
Erdoğan konuşmasının bir kısmında Terzi Fikri’yi maksat aldı.
Erdoğan, ““Geleceğimizi ipotek altına soktular. Fakat bugün tüm dünya krizin pençesindeyken, biz dolu dizgin amaçlarımıza ilerlemeyi sürdüyoruz. Elbette bizim de dertlerimiz var lakin biz bunları aşabilecek kapasitedeyiz. Yıllarca bu ülkeyi, ulusal iradeyi yok sayarak, darbelerle demokrasimizi yaralayarak, yokluk ve yoksullukla insanımızın belini bükerek engellediler. Terzi Fikri’yi de güzel biliriz. Benim Ordum bunların bedelini çok ödedi.” dedi.
FİKRİ SÖNMEZ KİMDİR
1938’de Ordu’nun Fatsa ilçesine bağlı Kabakdağı köyünde doğdu. Fakir bir çocukluk geçirdi. İlkokul sonrası bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.
1960’larla birlikte Türkiye Personel Partisi’ne üye oldu ve faal siyasete başladı. TİP’in Fatsa’daki örgütlenmesi için çalıştı.
Dev-Genç’le birlikte 6. Filo’ya karşı hareketlerde yer aldı. 1972’de THKP-C davasından yargılandı. Becerikli Çayan ve yoldaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçışı sonrası Karadeniz’e geçmelerine yardımcı olmakla suçlandı. 2 yıl kadar tutuklu yargılandıktan sonra 1974’te afla özgür kaldı.
Karadeniz bölgesindeki işçilerin ve köylülerin içerisinde çaba yürüttü. 1978-79’da “Fındıkta sömürüye son” mitinglerini örgütleyen isimlerden biri oldu.
1979’da Fatsa’da, CHP, AP ve MSP’nin iki katı oy alarak bağımsız belediye lideri seçildi. Fatsa’yı halk komiteleriyle yönetmeye başladı. Komitelerle birlikte “Çamura son kampanyası, “Fatsa Halk Kültür Şenliği” üzere etkinlikler düzenledi. İlçede yol, su, kanalizasyon üzere sıkıntıların halkın iştirakiyle çözülmesi için adımlar attı. Geniş köylü kitlesinin katıldığı fındık mitingleri hayata geçirildi.
1980 Mayıs-Temmuz ayları ortasında 50’nin üzerinde kişinin katledildiği Çorum Katliamı sırasında Başbakan Süleyman Demirel, tarafından “Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın” tabirleriyle amaç gösterildi. Operasyon öncesi CHP, MSP, AP ilçe liderlerinin ortak basın açıklaması yaparak “Fatsa’da operasyon yapılacak bir şey yok. Huzur içindeyiz” kelamları kâfi olmadı.
Vali Reşat Akkaya’nın Ordu’ya atanmasıyla birlikte 11 Temmuz 1980’de başlatılan “Nokta operasyonu” ile gözaltına alındı. Hürriyet, operasyondan 2 gün evvel “Fatsa’ya nokta operasyonu” başlığıyla harekatı duyurdu. TSK, ilçeye hücumbotlarla denizden baskın gerçekleştirdi. Harekata bir mekanize piyade taburu, üç jandarma komando birliği, vilayet alay komutanlığı destek birlikler, polis ve Vali Akkaya’nın denetimindeki ülkücü militanlar katıldı.
Hayatının geri kalanı cezaevi şartlarında, azapla geçti. 4 Mayıs 1985’te kalp kriziyle yaşama veda etti.
Odatv.com
