Candaş Tolga Işık’ın hazırladığı Baş TV’nin Unutulmaz programının ikinci kısmının konuğu Armağan Çağlayan oldu. Çağlayan televizyonun efsane ismi olan lakin bir anda tüm ekranlardan ismi silinen Huysuz Virjin karakterine can veren Seyfi Dursunoğlu’nun yasaklanış kıssasını anlattı.
Kendisinin küçük yaşlardayken yükselmesini sağlayan birinci kişinin Seyfi Dursunoğlu olduğunu belirten Armağan Çağlayan, “Biz çok uzun yıllar çalıştıktan sonra RTÜK Huysuz Virjin karakterinin televizyona çıkmasına müsaade vermedi. Lakin bunu açıktan açığa yapmadılar hiçbir vakit. Yani şunu söylemediler; ‘Huysuz Virjin Türkiye televizyonlarında yasak” dedi.
Huysuz Virjin’e RTÜK tarafından konulan yasakların hiçbir vakit açıktan açığa yapılmadığını, kanal idarelerine edilen telefonlar aracılığıyla Huysuz Virjin’in ekranlara çıkarılmadığını vurgulayan Çağlayan, daha sonra bir RTÜK Lideri’nin da bir programda Huysuz Virjin’in televizyona çıkmasını istemediklerini söylediğini kaydetti.
‘DÜNYASI KARARDI’
Bu olaylardan sonra Seyfi Dursunoğlu’nun yaşadığı buhrana da değinen Çağlayan şu sözleri kullandı:
Seyfi Bey’in dünyası karardı resmen yıkıldı yani adam. Bence 65 yaşından sonra şöhret olan tek insan. Huysuz Virjin Türkiye’de şöhret olduğunda 67 yaşındaydı. Beşerler artık ismini yeni duymuştu. Seyfi Beyefendi sokakta tanınmaya başlamıştı.
‘Kendisine hastalık uydurdu’
RTÜK yasaklayınca Seyfi Beyefendi bir daha televizyona çıkamayacağını anladı ve -bence psikolojik- kendisine bir hastalık uydurdu. Dedi ki Ben sarı nokta hastası oldum, televizyon ışıkları bana ziyanlı ben televizyona çıkmayacağım dedi.
‘GERÇEKTEN SARI NOKTA HASTALIĞI OLDU MU?’
O sarı nokta hastalığını Seyfi Beyefendi -psikolojik bence- nitekim sarı nokta hastalığı oldu mu? Oraları Seyfi Bey’in başında çok karıştı. Bir mühlet sonra ‘ben sarı nokta hastası olduğum için televizyona çıkamıyorum’ sorununa inandı bence. Sonra Seyfi Dursunoğlu olarak bir program yaptı bence keyifli olmadı.
‘RTÜK’TEN BUNUN YAYINLAYACAĞINIZA EMİN MİSİNİZ?’ DİYE TELEFON GELDİ’
Kendisinin bir kanalda yöneticilik yaparken küs olduklarını lakin yılbaşı programı için kendisine ulaştığını ve bu biçimde barıştıklarını da anlatan Çağlayan o programda yaşadıkları baskıyı da şu sözlerle anlattı:
Sonra bir kanalda yöneticilik yaparken biz küsmüştük bu ortada. Küsmemizin nedeni çok saçma. Artık düşündüğümde keşke o beş yıl küsmeseymişiz diyorum. Çok mutsuz ediyor o orta beni. Sonra ben dedim ki yılbaşı programını Huysuz Virjin’le çekelim. Ben tekrar Seyfi Bey’e gittim tekrar barıştık. Kanal D’nin yılbaşı programı için Seyfi Bey’le anlaştık. Çok keyifli oldu hiç sarı noktadan bahsetmedi. Çektik, montajladık. Yayından iki gün evvel RTÜK’ten bunun yayınlayacağınıza emin misiniz diye telefon geldi. Biz montajı tekrar yaptık tabir-i caizse programı kuşa çevirdik. Lakin Seyfi Beyefendi son defa Huysuz Virjin olarak televizyona çıktığı için çok memnundu. Yılbaşı gecesi kendisini seyredip beni 6-7 defa aradı.
‘YASAKLANMADIM’ DEMEK İÇİN…
Aslında vakit zaman starlara kaprisleri için kızıyoruz ancak onların hayatı bizim gördüğümüzden çok daha öbür ve çok daha güç. 67 yaşında televizyonda, aslında gazinoların en altından gelip cümbüş kesiminin en üstüne tırmanan bir insanın yasaklanınca kendine hayata tutunma yerleri bulduğunu nasıl tutunmak için ‘yasaklanmadım’ demek için nasıl gayret sarf ettiğini görmek herhalde benim kadar herkesi etkilerdi.
