Hürrem Elmasçı
Duyduklarımı duymaz olaydım 16’ya 9’a çıktı tansiyonum şekerler… Vallahi İstanbul’a gelmeye tövbe edeceğim…
Kızım limonlu su taşımaktan yoruldu valla, anne bu yaşta ne işin var bu mevzularla arkadaşlarınla cin tonik içmeye git rahatla diyor. Ayol, gazeteciliği 3-5 çocuğa mı bırakacağım, bak yeniden tansiyonum çıktı diye.
MEDYA SİTELERİNE DİKKAT
Hadi başlayalım: Evvel medya dedikodusu veren internet sitelerine ve sahiplerine kızacağım. Bu arkadaşlar evvelden medya içindeki gazeteci arkadaşlardı. Medya kuruluşlarından bunlara bilgi akar, tüm haber merkezleri de bu sitelerin yazdıklarını merakla okurdu. Ne hoş ne saf günlerdi. Vakitle bu sitelerin sahipleri ticarete girmeye başladı. Hangi parti olsun fark etmeksizin ticari yarar peşine düştüler.
Binlerce kişinin geldiği bir hastanede börekçisi olan gazeteci olur mu ayol?
Ya da kent hastanelerinden dükkan toplayan birine medya dedikodusu emanet edilir mi?
Oh ne hoş al ihaleyi ver desteği… Ya da ihale alama, ‘keskin keskin kalem’ oynat. Adam börekçi olmuş, kahveci olmuş medyaya etik nutukları atıyor. Çekeceğim kulaklarınızı bak…
Bir öteki sitenin kurucusu da, çalıştığı TV işverenine satmış sitesini. Hem işverenin TV’sinde program yapıyor hem de işveren stratejisi neyse o tarafta yayın yapıyor. Bu yeni genç işveren heyecanlı, tehlikeli sulara giriyor ancak çok rahat. Çünkü, bonkör(!) O kadar bonkör ki, Tv’sinde yayına çıkan kimi tanınan gazetecilere yalnızca maaş vermiyor. Prim de veriyor, üstelik prim maaştan yüksek olunca, beklenmedik isimlerden beklenmedik açıklamalar geliyormuş. Son vakitlerde, parti genel liderlerini zahmetten çıkaran tartışmalara PRİMDEN bakın kuzularım.
VİCDAN MI CÜZDAN MI?
Bir de şu SBK konusu var ya. Sezgin Baran Korkmaz canım… Ben ona kimi gazetecilerin başında sallandırılan Demokles’in kılıcı diyorum. İktidar gücü bu kılıcı o denli düzgün kullanıyor ki, bir gün gelecek medyadaki pak eller operasyonunun başlangıcı bu adam olacak. SBK, konusuna çalışıyorum bugünlük girmeyelim…
Şimdi vicdanı ile cüzdanı ortasında kalınca direkt cüzdanını tercih eden gazetecilere bir notum var. Yahu siz istihbaratçıları bile çırak çıkarırsınız. Birbirine düşman olan yapıları bile ikna etmişler bir ona bir buna abanıyor, her yeri yönetim ediyorlar. Ah şapşallarım ah.. Ne safmışsınız
TWEETER TİCARETHANESİ
Bir de toplumsal medyada bilhassa Tweeter’da birtakım tipler türedi. Bunlar kendilerine gazeteci diyor fakat yıllarını medyaya vermiş hiç bir gazeteci bunları tanımıyor. Bunlar ister iktidara yakın hesap olsun ister muhalefete fark etmiyor. Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker misali çocuklar… Evvel kendi mahallerine en büyük pohpohu yapıyorlar biraz takip ediniyorlar. Sonra da kendi mahallerinin siyasi figürlerini haraca bağlıyorlar: ‘Aylık şu kadar verirsen dayanak atarım’…
Yok vermezsen, ne mi oluyor? 3 ay evvel yere göğe sığdıramadığı siyasilere olur olmaz palavra yayınlara başlıyorlar, her daim onlarla ilgili olumsuz içerik üretiyor. Bunlar Tweeter ile de yetinmedi Youtube kanalları da kurdu. Ortada emlakçılık yapan da var, kripto para reklamı da. Size üzüldüğüm bir şey söyleyeyim mi,çocuklar, pek çok parti, pek çok siyasi, eski yeni pek çok belediye lideri bu kümelerin maddi destekçisi.
Siz siz olun kuzularım bu Tweeter şeylerine kulak asmayın. Bunlara inanmayın. İsmine etkileşim dedikleri şey ne kadar çok olursa, prim de o kadar artıyor. Şunu diyorum, Tweeter ve Youtube ile ortaya çıkan, gazetecilik geçmişi ya da mesleği olmayan kimseyi ciddiye almayın. Takibi de bırakın
Ayol bir de yaşlı gazeteci YouTuberlar var. Onlara da sonra değineceğim.
Öperim canlarım….
ODATV
