Lise eğitimini tamamlayarak 1970 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanan Güngör, bir müddet sonra kısmını değiştirmek istedi ve yine imtihana girdi. Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Kısmına yerleşen Güngör, 1979 yılında 4’üncü sınıf öğrencisiyken babasının vefatı nedeniyle memleketi Kahramanmaraş’a döndü. Bu süreçte birtakım zahmetler yaşayan Güngör, okulu bırakarak babasının işlerini devraldı.
Yaklaşık 10 yıl ticaretle uğraşan, 1989’da Almanya’ya giderek bir kimya fabrikasında çalışan Güngör, 1994’te memlekete dönüş yaptı.
Ticaret hayatının akabinde Güngör, yaklaşık 7 yıl evvel Kahramanmaraş Şehit Hakan Duyğal Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine yerleşti.
Bu süreçte okuma ve öğrenme hevesi hiç geçmeyen Güngör, Yükseköğretim Heyetinin kamuoyunda “öğrenci affı” olarak isimlendirilen yasal düzenlemenin uygulanmasına ait metot ve asılları belirlenmesinin akabinde üniversite eğitimini tamamlamaya karar verdi.
Gerekli düzenlemelerin akabinde İstanbul’a gerçek yola çıkmaya hazırlanan Güngör, huzurevi yönetimi tarafından düzenlenen merasimde kendisi için hazırlanan pastayı kesti, arkadaşlarıyla tek tek vedalaştı ve kaydını yaptırmak üzere Yıldız Teknik Üniversitesinin yolunu tuttu.
8 DERS ALACAK
Fahrettin Güngör, 8 dersi kaldığı için mezun olamadığını, yıllarca üniversite eğitimini tamamlayamamanın kederini yaşadığını söyledi.
Kitap okumayı sevdiği ve öğrenmeye istekli olduğu için eğitimini tamamlamakta zorlanmayacağını düşündüğünü aktaran Güngör, “Okumanın yaşı yok” kelamına en güzel örneğin kendisi olduğunu vurguladı. Güngör, “Benim bu hevesim ve azmim inşallah gençlere de örnek olacaktır.” dedi.
Fahrettin Güngör, “Başta Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Vilayet Müdürü Memnun Kaya olmak üzere, kurum müdürümüz ve huzurevi sakinleri beni teşvik ettiler. Ben de azim ve istekle müracaatımın devamını getirmek istiyorum. Başarılı olacağımı düşünüyorum ve ‘Yedi Hoş Adam’ın kentine diplomamla dönmek istiyorum.” diye konuştu.
İSTANBUL’DAKİ HEYECAN
Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Kısmına kayıt yaptıran Güngör, hislerini AA muhabiriyle paylaştı.
Okumanın yaşı olmadığını lisana getiren Güngör, şunları kaydetti:
“Bugün bir talih doğdu uzun yıllar sonra. Ben de o talihi kıymetlendirmek için 70 yaşında dahi olsam okulumu tamamlamak üzere İstanbul’a geldim. Tatlı bir memnunlukla güler yüzlerle karşılaşıyorum. Kimin haberi olsa gözleri ışıldıyor. 70 yaşındaki birisinin hem de huzurevinde kalarak okuluna devam etmek isteyişinin çok yeterli bir halde karşılandığını hissettim. Alışılmış ki bendeki memnunluk daha fazla. Çok mutluyum pozisyonumdan. Artık asıl amacım okulu tamamlamak. Ondan sonra ne olur, onun planlamasını yapmadım lakin fırsat olursa tahminen bir şeyler yapabilirim. Benim birinci niyetim yarım bıraktığım okulumun diplomasını duvara asmaktır.”
Bahçelievler Huzurevinde konuk olarak kalan Güngör, yıllar sonra yine okula başlayacak olmanın heyecanını yaşadığını kaydetti.
Üniversitede kendisine “amca”, “dede” diyenlerin olacağını söz eden Güngör, “Okulu yarım bırakma ve bunun galiba ezikliğini yaşadım. Bitirmek istiyorum, artık o memnunluğu tatmak istiyorum. Kısa bir müddet sonra bendeki azmi ve isteği gördüklerinde ve benim de yeterli öğrenci olduğumu anladıklarında sonuçta ben de onların arkadaşları olarak sınıfa devam edeceğim diye bir his var içimde. Herkese mesleği ne olursa olsun eğitimlerini tamamlamalarını ve ondan sonra daha kolay olacağını varsayarak tavsiye ediyorum.” sözlerini kullandı.
YURTTA DEĞİL HUZUREVİNDE KALACAK
Aile ve Toplumsal Hizmetler Kahramanmaraş Vilayet Müdürü Keyifli Kaya da Güngör’ün bu atağının gençlere uygun bir örnek olacağını söyledi.
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının bu cins teşebbüslere tam takviye verdiğine dikkati çeken Kaya, şöyle konuştu:
“Kıymetli büyüğümüzü 70 yaşında İstanbul’a yolcu etmek bizi hüzünlendirdiği üzere nitekim gururlandırıyor da… İlerleyen günlerde İstanbul’dan konuk olarak geldiğinde Kahramanmaraşlı gençlerle buluşturmak istiyoruz. Fahrettin amca bütün yaşlılarımız üzere değerli bir büyüğümüz. Bu affın çıkmasını hakikaten bekliyordu, çıkmasaydı imtihana tekrar hazırlanmak istediğini belirtiyordu. İstanbul Vilayet Müdürlüğümüz ile de koordine olduk ve Fahrettin amcamız İstanbul’da huzurevlerinde konuk olarak orada ikametine devam edecek.”
