“Bu bir tatbikat değil, herkes köşelere saklansın ve hareketsiz kalıp, hiç ses çıkarmasın!” Bu çağrıyı yapan düşündüğünüz üzere bir kolluk çalışanı değil. ABD’li anne ilkokula giden çocuğunu okulda meydana gelebilecek beklenen silahlı harekete karşı hazırlıyor. Ona, kurşun geçirmez çantasını kendini korumak maksadıyla nasıl kullanması gerektiğini fiili olarak öğretmeye çalışıyor.
Okulların açılmasına günler kala Odatv Güvenlik Danışmanı Feramuz Erdin okullara düzenlenen ölümcül taarruzları yazdı.
Bu yazıya bahis olan görüntüyü yazının içindeki linkten izleyebilirsiniz.
Bu görüntü, benim üzere ömrünün büyük kısmını kolluk ve güvenlik hizmetlerinde çalışarak geçiren birisi için bile şok edici bir içeriğe sahip. Eğitimine devam etmek zorunda olan bir çocuğun hayatta kalabilmesi için çok küçük yaşta ailesi tarafından bu türlü bir eğitime tabi tutulması aslında kelamın bittiği yerin bile sonu.
Hatta görüntüdeki küçük çocuğun yaşanacak bir panik ve dehşet anında aldığı bu eğitimi gereği üzere uygulayıp uygulayamayacağı bile başlı başına bir soru işareti?
O vakit, neden bu yaşta bu travmayı yaşamak zorunda kalıyorlar?
Ama asıl müthiş olan, okullarda bu türlü bir olayın yaşanması ihtimalinin varlığı!
ABD’DE SİLAHLI TOPLU KATLİAM BÜYÜK BİR GÜVENLİK SORUNU
ABD’de faaliyet gösteren bir STK olan Silahlı Şiddet Kayıtları – Gun Violence Archive isimli kuruluşun kayıtlarına nazaran yalnızca 2021 yılında ABD genelinde sivillere karşı 693 silahlı toplu katliam olayı gerçekleştirilmiş. Bu hücumlarda 703 kişi hayatını kaybederken 2842 kişi de yaralanmış. Kişisel cinayetler ise bu sayıların dışında kalıyor.
Toplu katliamlarda başı çeken 3 eyalet 86 olayla Illinois ve akabinde 57 olayla Teksas ve 45 olayla Kaliforniya olmuş. Bu eyaletlerde yaşayan Türk sayısı epey fazla.
Türklerin en çok ziyaret ettiği New York’ta ise toplam 38 olay yaşanmış.
Bireysel silahlanmanın çok olduğu ABD’de okullara yapılan akınlara vaktinde müdahale edilebilmesi maksadıyla öğretmenlerin dahi silahlandırılması gündeme gelmiş durumda.
Çünkü Teksas Uvalde’de meydana gelen okul taarruzunda güvenlik güçleri saldırgana vaktinde müdahale etmeyerek meyyit sayısının artmasına neden olmuştu.
Biden hükümeti bu olayın akabinde yasa dışı silahlanmayı engellemek için bir dizi idari önlemleri uygulamaya koydu.
TÜRKİYE’DE ŞİDDET CÜRÜMLERİNİN SEBEPLERİ
Öncelikle ABD ile Türkiye’nin toplumsal yapıları farklı olduğu için hataların içeriğinin (Modus Operandi) farklılık gösterdiğini belirtmek gerekir.
Türkiye’de işlenen şiddet cürümlerinin tamamına yakınının kökeninde menfaat çatışması ile bağlılık, öfke, aşağılık kompleksi üzere duygusal nedenler olduğunu söyleyebiliriz.
Alkol yahut uyuşturucu husus tesiri altında bulunma bir öbür neden olarak sayılabilir. Terör maksatlı taarruzları doğal ki bu kapsamın dışında tutmak gerekir.
Üstte da bahsettiğimiz üzere duygusal bir ekip sebeplerden ötürü yakınlarının silahını alarak okul basan birtakım öğrenci olayları olmuştu.
Hatta en son bu yıl Çorum’da bir öğrenci arbede ettiği arkadaşına ziyan vermek üzere okula silahla gelmiş ve bir olaya yol açmadan, öğretmenleri tarafından etkisiz hale getirilerek polise teslim edilmişti.
BİZİM OKULLARIMIZDA SİLAHLI AKIN RİSKİ NEDİR?
İçişleri Bakanlığı tarafından geliştirilen ve okul periyotlarında uygulanan Okul Polisi projesi okullarda şiddet ve bağımlılık olaylarına karşı kıymetli bir önleyici misyon görmektedir.
Okulda daima olarak bulunmasalar dahi polisler, kendilerine zimmetlenen okullarla daima irtibat halindedirler. Doğal olarak, vatandaş profilinin yanında, bu uygulama da riskin azaltılmasında değerli bir etkendir.
Bazı okullarda istihdam edilen özel güvenlik işçisi cürümlerin önlenmesinde olduğu kadar silahlı hücum konusunda da caydırıcı bir ögedir.
Okulların fiziki yapıları ve okul idarelerince getirilen güvenlik uygulamaları da dışarıdan gelebilecek saldırganların rahatça içeri girebilmesine ve kabahat işlemesine imkân vermeyecek formda düzenlenmiştir.
Bunun yanında kolluk güçlerinin ihbar sonrası olaya müdahale mühleti dünya ile karşılaştırıldığında kâfi düzeydedir.
HER OKULUN KRİZ İDARE PLANI OLMALI
Tabii ki tüm bu önlemlere karşın okulların tamamının silahlı bir okul baskınına karşı korunaklı olduğunu yahut Türkiye’de bu türlü bir olay yaşanmayacağını söylemek mümkün değildir.
Öncelikle dünyadaki uygun uygulama ve pratikler kadar, berbat uygulama ve pratikler de süratle yayılabilmektedir. Etkileşim ve irtibat çağında makûs niyetli insanların diğerlerini örnek alması daha kolay olabilmektedir.
O sebeple öğrencilerin tavır ve davranışlarının aileler ve öğretmenler tarafından takip edilmesi ve belirlenen riskli durumların başta Okul Polisi olmak üzere yetkililer ile hemen paylaşılması gereklidir.
2004 yılında Rusya’nın Beslan kasabasında bir okulun teröristlerce kuşatılarak öğrenci ve öğretmenlerin rehin alınması sonucunda meydana gelen olaylarda birden fazla öğrenci 334 kişi hayatını kaybetmişti.
İnsanlık hafızasına acı bir trajedi olarak kazınan bu olay terörizmin bazen de öğrenciler üzere zayıf ve ses getirici amaçları seçebildiğinin göstergesidir.
Her şeye karşın ülkemizde okul ve öğrencilerine yönelik terörist bir hücum beklenen bir durum değildir. Aslında bu türlü bir taarruzun bir terör örgütü içinde planlanması halinde büyük bir olasılıkla “istihbarat radarına” takılması yahut örgüt içinden ihbar edilmesi çok mümkündür.
Okul idarelerinin kriz idare planlarını hazır tutması ve hangi olay karşısında yöneticilerin nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda sorumlulara evvelce eğitim verilmesi kritik kıymete sahiptir.
Feramuz Erdin
