Avustralya’daki birinci maratonuna 22 Mart Dünya Su Günü’nde başlayan Guli; Özbekistan, Tacikistan, Kenya, Tanzanya, Malavi, Zambiya, Zimbabve, Botsvana ve Güney Afrika’nın akabinde Konya’daki Tuz Gölü’nde koştuktan sonra kampanyasının Avrupa ayağına başlamak üzere İstanbul’a geldi.
Fatih’teki Küçükayasofya Caddesi’nden başladığı koşusunu Beşiktaş’taki Kuruçeşme Parkı’nda tamamlayan Guli, burada, su ayak izi için insanlarda farkındalık uyandırma hedefini taşıyan kampanyasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“BEN SORUNU GÖRDÜM VE DÜNYANIN DA GÖRMESİNİ İSTİYORUM”
“Run Blue” kampanyası kapsamında 1 yıl içerisinde dünyanın kuraklıktan etkilenen 200 bölgesinde maraton koşmayı hedeflediğini belirten Guli, “Dünya çapında büyük bir sorun olan su krizinin içerisindeyiz. Ne yazık ki birden fazla insan bunun farkında değil ancak ben sorunu gördüm ve dünyanın da görmesini istiyorum.” dedi.
Dünyada direkt yahut dolaylı su kullanımının neredeyse yüzde 90’ının şirketler tarafından gerçekleştirdiğini tabir eden Guli, 2023’ün mart ayındaki Birleşmiş Milletler (BM) Su Konferansı’ndan evvel 200 maraton koşarak 200 şirketi somut harekete geçmeleri için ikna etmeyi hedeflediğini bildirdi.
“İnsanlar birçok vakit su krizinin oburunun sorunu olduğunu düşünüyor.” diyen Guli, şöyle devam etti:
“Ama gerçek şu ki su herkesi ilgilendiriyor zira giyiniyoruz, elektrik kullanıyoruz ya da yemek yiyoruz; bunlar suyla mümkün olan şeyler. Artık bir şeyler yapmamız gerekiyor. Umut etmek için vaktimiz doldu. Değişim için bir fırsatımız var zira açıkçası başarısızlık diye bir seçeneğimiz yok. İkinci bir gezegenimiz yok ve su krizi giderek ciddileşiyor. İklim değişikliği dünya çapında muazzam su zahmetleri yaşadığımız manasına geliyor. Uzun vakit bunu göz arkası ettik lakin artık görmezden gelemeyiz.”
Bundan iki ay evvel dünyanın en büyük dördüncü gölü olan lakin yüzde 90’ı kurumuş Aral Gölü’nde koştuğunu anlatan Guli, “Bir vakitler suyla dolu olan yerlerde, kumun üzerinde kadavra üzere yatan dev gemilerin ortasında koştum ve bilim insanlarının 30 yıl boyunca bu gölün kuruyacağını söylediklerini lakin bizim görmezden geldiğimizi düşündüm. Yıllarca bize Urmiye Gölü’nün kuruyacağını söylediler ve görmezden geldik. Artık bize ABD’deki Tuz Gölü’nün kuruyacağını söylüyorlar ve bunu da görmezden geliyoruz. Avrupa’da ırmakların, göllerin kuruduğunu görüyoruz. Bu ikazların göz gerisi edilmemesini sağlamanın bir yolunu bulmalıyız.” diye konuştu.
“2023 BM SU KONFERANSI DEĞERLİ BİR FIRSAT”
Yaklaşık son 50 yıldır yapılan tartışmalarda su krizinin unutulduğu ve bu sıkıntıya gereken kıymetin verilmediği yorumunda bulunan Guli, BM Su Konferansı’nı, “Hükümetlerin değişimini, şirketlerin değişimini ve bireyler olarak hepimizin değişimini yönlendirmek için katalizör bir an olarak kullanmamız için nitekim şahane bir fırsat” olarak nitelendirdi.
Küresel su krizinin yalnızca günümüz için değil, gelecek jenerasyonlar için de büyük sonuçları olacağını söyleyen Guli, şunları söyledi:
“Gelecek kuşak, başarısız olmamızın sonuçlarını kaldıramaz. Uzmanlar, 2030 yılına kadar su talebimiz ile mevcut su kaynaklarımız ortasında yüzde 40’lık bir açık olacağını iddia ediyor. Gelecek kuşaklar için aksiyona geçmek, gezegenimizin geleceği için adım atmak ve ‘Hemen harekete geçelim’ demek zorundayız.”
Kendisinin aslında bir koşucu olmadığını ve kampanyası için 200 maraton koşmanın birçok zorluğu bulunduğunu vurgulayan Guli, “Bazen bunaltıcı işler küçük, kolay adımlarla çözülebilir ve sanırım tıpkı şey su için de geçerli. Su krizine bakıyoruz ve bunun çözülemeyecek büyük bir global sorun olduğunu düşünüyoruz. Lakin işin aslı, hepimiz aksiyona geçip küçük adımlar attığımız vakit büyük değişimler olabilir.” dedi.
“BİRLİKTE DÜNYAYI DEĞİŞTİREBİLİRİZ”
Küresel su krizinin tahlilinde rol almak isteyen bireylerin tüketimi azaltma, yine kullanma ve geri dönüştürme prensiplerini hayatlarında uygulamaları tavsiyesinde bulunan Guli, kelamlarını “Gıda israfını azaltabilir, kullanmak istemediğiniz eski kıyafetleri geri dönüştürebilir ve tasarruflu duş başlıkları kullanabilirsiniz. Hayatınızda ne yaparsanız yapın, şirket sahibi de olsanız, konut işleri de yapsanız, yalnızca günlük kararlar veriyor da olsanız, su kullanımının sonuçlarını düşünün. Her birimiz bu sorunu çözmek için birlikte çalışma gücüne sahibiz. Ferdi olarak bir tesir yaratabilirsiniz, lakin birlikte hareket ettiğimizde dünyayı değiştirebiliriz.” diyerek tamamladı.
