Edirne’de düzenlenen 661. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yeni başpehlivanı Cengizhan Şimşek, geçen günlerde, bir eşeği kaldırırken ki manzarasının toplumsal medyaya yayılmasıyla gündeme oturmuştu. Tartışılan eşek imgeleri üzerine açıklamalarda bulunan başpehlivan Şimşek husus ile ilgili şöyle konuştu:
“ E
şeğe ‘Suplex’ diye içimizde bir his yok. Hayvan sevgisi olan bir beşerim. Kendi hayvanlarım var. Ben yörük çocuğuyum. Artık hayvanların başına gideceğiz.
Biz göçebe hayat yaşadığımız için 7-8 gün yolda süren bir serüvenimiz var. Eşek bizim gereksinim sorunumuz. Eşyalarımız eşeğin üzerinde oluyor. Bir arka niyet yok.
Ben yakınlarım ile yemek yiyordum. O esnada eşek soframıza geldi. ‘Eniştem kaldırabilir misin?’ dedi. Ben de kaldırdım. Eşek bizim. Ben kendim bakıyorum. 2-3 tane daha eşeğimiz var”
Cengizhan Şimşek’in babası Mehmet Şimşek ise oğlunun başpehlivan olması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Dedesinin de güreşe merak duyduğunu belirten Mehmet Şimşek, “Oğlumu ben mahalleden kurtulsun diye spora yönlendirdim. Futbolu sevmedi güreşe yönlendirdim. Fakat evvel insanlık dedim. Benim yüzümü kara çıkarmadı” diye konuştu.
Güreşmeye gitmeden evvel Cengizhan Şimşek’in annesine ‘Anne ben kemeri alıp senin boynuna takacağım’ dediğini söyleyen baba Mehmet Şimşek kelamlarına şöyle devam etti:
“Ben gitmeyecektim arkadaşlarının ısrarı üzerine gittim. Dua ederek yattık, kalktık. Şükür kazandık. Kısmet bizeymiş. Ne desem boş kalır yaşamak lazım. Oğlum kursu yapacak diyordum.
Gitgide oğlum açıldı. Sonu gelir dedim. Oğlum da kazandı.
Ali Gürbüz son kemeriydi. Keşke alsaydı. Alsaydı oğlum kadar ona sevinecektim. Benim birinci duam Ali Gürbüz’ün kazanmasıydı. Ha benim oğlum ha Ali’nin kazanmasıydı. Ali alsaydı benim için daha bir diğer olacaktı. Ben Ali’nin almasını çok çok istiyordum. Ali’ye nasip değilmiş demek ki”
