Fen Bilimleri Eğitim Kurumları’nın kurucusu Nazmi Arıkan ile sürücüsünün çiftlik meskeninde bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili Tokatspor Kulübü Lideri Ufuk Akçekaya’nın sözü ortaya çıktı.
Hürriyet’ten Çetin Aydın’ın haberine nazaran ikili cinayetin baş şüphelisi olduğu münasebeti ile tutuklanan Akçekaya’nın tabiri şöyle:
AYLIK GELİRİM 5 BİN TL
* Dul ve iki çocukluyum. Kimya öğretmenliğinden mezun oldum. Eğitimci ve iş insanıyım. Aylık gelirim 5 bin lira. Nazmi Arıkan’la 2015 yılında tanıştık. Arıkan’dan 5 milyon dolar, Beykent Kolejleri’nden de 8 milyon 800 bin dolar alacağım var. Çiftliğe 13 Kasım 2021 günü de gitmiş ve paramı istemiştim. Nazmi Arıkan bana yalnızca 2 milyon lira vereceğini söyledi, ben de kabul etmedim. Çıkarken 5-6 kişi arabanın kaputuna vurarak beni durdurmak istedi lakin ben süratle devam edip durmadım.
‘GİT PARANI AL’ DEDİLER
* Bayramın ikinci günü Fahrettin Ceylan beni aradı. Nazmi Arıkan’ın 10 milyon dolar vermek için beni çiftlikte beklediğini söyledi. Otobüsle Gelibolu’ya, oradan da taksiyle köye gittim. Geceydi. Daha evvel yaşadıklarımı düşünerek hiç taksiden inmeden Gelibolu’ya döndüm ve otobüsle İstanbul’a geçtim. Sonraki gün Fahrettin Ceylan bir kere daha aradı. Neden çiftliğe gitmediğimi sordu. ‘Korkacak bir şey yok. Biz hallettik. Herkes nemalanacak’ dedi. İstanbul Otogarı’ndan 14.30’da otobüse bindim. İnternetten Eceabat’ta taksici numarası buldum. Eceabat’ta indiğimde taksici beni bekliyordu. Çiftliğe yanlışsız yola çıktık. Saat 19.45 sıralarıydı. Oraya gittiğimde asfalttan çiftliğe dönülen toprak yol ayrımında ineceğimi söyledim. Taksiden indiğimde saat 20.15 sıralarıydı.
ÇORAPLA YÜRÜDÜM
* Taksici gittikten sonra, toprağa basmak için ayakkabılarımı çıkarttım. Elektrik direğinin yanından toprağa girdim. Havanın kararması için bir ağacın tabanında 30-45 dakika kadar bekledim. Hava kararınca bu defa konuta daha yakın bir ağacın altında, ayışığının düşmediği bir alanda bekledim. Ne kadar beklediğimi tam bilmiyorum. Kolumda saat yoktu, telefonumu da kapatmıştım. Meskenden 3-4 kişinin koyu renkli bir araçla ayrıldığını gördüm. Sonra konuta girmeye karar verdim.
‘UFUK YARDIM ET’ DEDİ
* Meskenin art balkonuna tırmanıp içeri baktım. Nazmi Arıkan yerde sırtüstü kanlar içinde yatıyordu. Arbede olur diye yanımda getirdiğim yumruk kısmı sert eldivenlerimi giydim. İçeri girdiğimde Nazmi Arıkan bana ‘Ufuk yardım et’ diye seslendi. Nazmi Arıkan’ın gövdesinin sol kısmına saplı duran bıçağı çıkartıp yastıkla tampon yaptım. Şerif Eker de yüzüstü yatıyordu. Nefes alamadığını düşünerek sırt üstü yatırdım. Odada gaz kokusu vardı ve evraklar yakılmıştı. Fırının gaz düğmelerini çevirdim ve kapağını kapattım. Konutun ortasında yanan ateşi söndürmek için dolaptaki bir sıvıyı aldım. Ateşin üzerine döktüm ancak üzerinde rakı yazdığını fark edince bıraktım.
BİRİ ÇEKİM YAPIYORDU
* Bu sırada meskenin sağ tarafındaki odalardan birinde yüzü maskeli, siyah giysili biri elindeki telefonla çekim yapıyordu. Mutfağa yakın yerdeki masanın üzerinde duran susturucu takılı silahla ateş ettim. İkinci kere ateşlemek isterken silah tutukluk yaptı. Ateş ettiğim kişi benim içeri girdiğim balkondan aşağı inip kaçtı. Peşinden gittim ancak yakalayamadım. Sonra tekrar konuta girdim. Koltukta oturarak birisi gelir diye bekledim. Tabancadaki tüm kurşunları boşaltıp sonra yine doldurdum. 20 dakika bekledim lakin kimse gelmedi. Elimdeki silahı ayçiçek tarlasına attım. Sonra yeniden konuta girdim. Nazmi Arıkan’ın arabasının anahtarlarını bulamadım. Çiftlikten çıkıp taksiciyi aradım. 20-25 dakika sonra geldi. Gelibolu’dan otobüse binip İstanbul’a geldim. İstanbul’a gelince Fahrettin Ceylan bir sefer daha aradı. Neden bana kumpas kurduklarını sordum. ‘Nazmi ile seni de dolaylı yoldan hallettik’ dedi.
SAVCI SORDU O ANLATTI
Ufuk Akçekaya ile Cumhuriyet Savcısı ortasında soru yanıt formundaki tabirde ise şu ayrıntılar kayıt altına alındı:
Savcı: Kumpas kurulacağını düşündüyseniz bunu açığa çıkartmak için hazırlık yaptınız mı? Neden tanıklık ettiğiniz olayları ihbar etmediniz ya da karakola gidip anlatmadınız?
Ufuk Akçekaya: Kumpas olabileceğini açığa çıkartmak için rastgele bir kayıt, fotoğraf vs almayı düşünmedim. Savunma aleti olarak da yanımda eldivenler dışında rastgele bir alet almadım. Nazmi’nin yerde yattığını gördükten sonra içerideki bireylerin tahminen bana da ziyan verebileceğini düşündüm lakin buna karşın tahminen de Nazmi’ye yardım ederim niyetiyle insanlık namına içeriye girdim. Kendime nazaran tanınmış bir kişi olduğum için de karakola gitmek yerine Instagram yayını yaptım.
Savcı: Takside İzmir’e gittikleri tarafında konuştuğunuz kişi kimdi?
Ufuk Akçekaya: Taksicinin niçin gelip gittiğimi sorgulamasının önüne geçmek için rol yaptım. Kimseyle konuşmadım.
Savcı: Yanınızda çanta yok, araç yok. Nazmi Arıkan’dan alacağınız 10 milyon doları nasıl taşıyacaktınız? Tahsilat için mutabakat sağlandıysa neden yerde bekleyip konuta balkondan girdiniz?
Ufuk Akçekaya: Ödemenin çek, soğuk cüzdan ya da banka hesabıyla yapılacağını düşünüyordum. Beni daha evvel bıçaklattığı için meskene bu biçimde girmeyi düşündüm.
Savcı: Olay yerinde bulunan üzerinde Taner Mahan yazan kanlı bıçağın aynısından 10 adet konutunuzda bulunmuş. Taner Mahan isminde tanıdığınız biri var mı?
Ufuk Akçekaya: O kişi Fahrettin Ceylan’ın finansçı arkadaşıdır. İkramlık olarak yaptırmıştık, sahiplerine teslim edemeyince konutuma getirdim. Olay yerine bu bıçak ne formda geldi bilmiyorum. Bu detay hareketi Fahrettin Ceylan ve takımının yaptığının delilidir.
