Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ, Kırıkkale’de, “Bu sistem bir kişinin sistemidir. Bir şahsa nazaran de Anayasa yapılmıştır. Anayasalar milletlere nazaran yapılır, 85 milyona nazaran yapılır. Biz o vakit Sayın Erdoğan’ı uyardık. ‘Sizi güçlü Başbakan yapalım, sembolik bir Cumhurbaşkanımız olsun.’ Lakin dinlemedi. Sayın Devlet Bahçeli ile seyahat yapmayı tercih etti, kendisi. O vakit ‘kendim ettim kendim buldum’ türküsünü söylemelerini tavsiye ediyorum. Ahmet Kaya’nın müziğiyle da bitirmesini istiyorum. ‘Olmasaydı, sonumuz böyle’ müziğini söyleyecekleri an da geliyor. Oraya hakikat gidiyorlar” dedi.
Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ, dün Kırıkkale’de; gazetecilerle bir ortaya geldi, gündemi kıymetlendirdi. Özdağ, burada şunları söyledi:
“İki buçuk yıl evvel Gelecek Partisi’ni kurduk. O günden bugüne kadar Anadolu coğrafyasında teşkilatlarımızı kurmak, örgütlenmek için çaba sarf ediyoruz. Bugünkü iktidar 2002 yılında iktidara gelirken, çok değerli ekonomik krizler nedeniyle bir ön aldı. Sayın Recep Tayyip Erdoğan iktidar olduğunda üç ‘Y’ ile gayret edeceğini söyledi. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar. Birinci devirlerde bunlarla ilgili yanlışsız şeyler yapmaya çalıştılar ve yaptılar da. Yollar, hastaneler, fabrikalar, organize endüstriler, AB ile ilgili fasılların açılmış olması; eski coğrafyada bir barış iklimi estirerek herkesle âlâ komşuluk ilgileri içerisinde olması ile ilgili çalışmalar yapıldı.
17/25 Aralık’ta bizler, bunların Büyük Divan’a gitmesini istedik. Başta Sayın Davutoğlu olmak üzere, burada yöntemsiz bir dinleme vardı, ancak gerçeklere dayalı tezler vardı. Lakin burada bu şahıslar aklandılar, çoğunluğa dayanarak. Akabinde da Sayın Ahmet Davutoğlu’na bir operasyon, sonra da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş oldu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ucube bir sistemdir. Bu sistem, ‘ben yaptım oldu’ mantığı ile hareket edilen bir sistemdir. Kapalı kapılar ardında, bir şahsa nazaran dikilmiş elbisedir bu sistem. Bu sistem bir kişinin sistemidir. Bir bireye nazaran de Anayasa yapılmıştır. Anayasalar milletlere nazaran yapılır, 85 milyona nazaran yapılır. Biz o vakit Sayın Erdoğan’ı uyardık. ‘Sizi güçlü Başbakan yapalım, sembolik bir Cumhurbaşkanımız olsun.’
Ama dinlemedi. Sayın Devlet Bahçeli ile seyahat yapmayı tercih etti, kendisi. O vakit ‘kendim ettim kendim buldum’ türküsünü söylemelerini tavsiye ediyorum. Ahmet Kaya’nın müziğiyle da bitirmesini istiyorum. ‘Olmasaydı, sonumuz böyle’ müziğini söyleyecekleri an da geliyor. Oraya hakikat gidiyorlar.
Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu iki tanedir. Birincisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir, ucube sistemdir. İkincisi de Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi yönetme şeklidir. Parlamentoyu fonksiyonsuz yaparak, kuvvetler ayrılığı unsurunu kuvvetler birliğine çevirerek; şeffaflığı, açıklığı, çoğulculuğu, hesap verilebilirliği, denetlenebilirliği ortadan kaldırarak Türkiye yönetilmez. Türkiye büyük bir devlettir. 85 milyon bir insan vardır.
“TÜRKİYE’DE EKONOMİK KRİZ VARDIR”
15 Temmuz akşamı bir cemaat devletinin kurulmasını istemedik. Daima birlikte kurdurmadık. Gülenizmi kurdurmak istedi, Fetullah Gülen. Kurdurmayız, kuramazsın. Burası İran değil. Türkiye’de muhakkak bir şahsın devleti olmaz. Türkiye’de milletin devleti olur. Vatan da devlet de millete aittir.
Türkiye’de ekonomik kriz vardır. Fakat sebebi yönetememe krizidir. Dünyada da ekonomik krizler vardır. Türkiye’deki faizler kadar oradaki faizler ortasında dağlar kadar fark vardır.
Ayrıca Sayın Soylu, altılı masada ne konuşulduğunu öğrenmek istiyor. Ben de geçen ay kendisini davet ettim. ‘Gel yedinci adam olarak da masanın bir köşesine otur’ dedim.
Zamlardan mutluysanız, artık memurlara da artırım yapacaklar. Perşembenin gelişi çarşambadan muhakkak olur. Ocak ayında minimum fiyata yüzde 50 artırım yaptılar. 4250 lira oldu. Taban fiyata tarihinde en büyük artırımı verdik dediler. Hakikat, en büyük zamdır. Biz millet olarak artırım istemiyoruz. Biz milletçe hayat pahalılığının azalmasını istiyoruz. Paramızın değerli olmasını bekliyoruz. Evvelden olduğu üzere. 100 liraya filemizi dolduruyoruz, artık 300 liraya dolduramıyoruz. Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının ekonomiyi düzeltmeleri mümkün değildir. Türkiye’de yolsuzluğu durdurmak mümkün değildir. Yolsuzluk ayyuka çıkmıştır. Bunların hepsini yargı yarın bağımsız, objektif ve tarafsız olduğunda çıkaracaktır. Bizler de sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Hiçbir şeyden korkmayın.”
