Adına bakarak bunun bir tayfun olduğunu sanmayın, daha tehlikelisi;
Aliağa söküm tesislerine gelmek için, yakınlarda Brezilya’dan gelecek olan hurda uçak gemisi bu!
Bırakalım içinde bulunan başka kirleticileri, bu gemi söküldüğünde 900 ton asbesti (Kimilerine nazaran 1500 ton) Aliağalılar kucağında bulacak.
Asbest’in artık kanserojen yani kanser yapan olduğunu bilmeyen yok!
Sökülen asbest ne olacak? Olacağı şu; ya toprağa, ya suya ya da çok özel tekniklerle yakılarak havaya karışacak. Onunla temas eden herkes kanser riski taşıyor olacak!
İZİN ETRAF BAKANLIĞINDAN
Çevre Bakanlığının, -halkın reaksiyonundan çekindiği için olacak- verdiği müsaadeye ‘koşul’ koymasının bir manası yok! Gemi Aliağa’ya bir kere yanaştığında, bu izindeki şartın nasıl kaldırılacağını herkes şimdiden biliyor.
Çünkü bu 900- 1500 ton asbest için; “Aslında abartılıyor, asbest ölçüsü bundan daha az!” diyerek savunma yapanların, gemi geldiğinde yaptıracağı uzman incelemesinde ‘uygun’ bir rapor çıkacağı ortada!
Kaldı ki, 900 değil de 300 ton asbest bile olsa bu bir tehlike değil mi? Bunu söyleyen yetkililer şunu söylemiş olmuyorlar mı?
“Canım abartmayın bin kişi değil, beş yüz kişi ölecek!”
SÖKÜM İŞÇİLERİ
Elbette, kısa devirde en çok etkilenecek olanlar, söküm personelleri ile Aliağa’da yaşayanlar! Sonrasında tarım alanlarının, suyun, denizin ve havanın kirlenmesi var.
Yazıya ‘tayfun’ benzetmesi ile girmiştim, tayfun bundan bin kat daha âlâ zira bir gecede yapacağını yapıyor! Halbuki, gemi söküm tesislerinden çıkmakta olan asbest, radyoaktif unsurlar, ziyanlı dumanlar ve kirleticiler, bir kere kirlettikleri yerden kolay kolay sökülüp atılamıyor.
,ALÇEP SAVAŞIYOR
Aliağa Etraf Örgütü olan ALÇEP, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’na davet yaparak, Sao Paulo’ya vermiş olduğu kurallı müsaadenin derhal iptal edilmesini istiyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer de, Etraf Bakanlığı’nı daima uyarıyor: “Tehlike büyük,” diyor. “Aliağa ve İzmir’e bunu yapamazsınız, insanları mevte tutsak edemezsiniz, Hindistan’ın bile sökümüne müsaade vermediği bu mevt hurdasının Aliağa’da sökümüne müsaade veremezsiniz!” Soyer acı bir tenkit de getiriyor;
“Çevreyi, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan müdafaaya çalışmak çok üzücü!”
MAHKEME KARARI NEYE YARAR!
Gemi, söküm tesisine yanaştıktan sonra yasal yollara başvurmak elbette değerli bir teşebbüstür. Lakin biz bu sineması daha evvel görmüştük. Bir öteki geminin sökümü yasal yollarla durdurulmaya çalışılmış fakat -her nedense- mahkeme ‘yürütmenin durdurulması’ kararını gemi büsbütün söküldükten sonra vermişti.
Bu nedenle, yalnızca Aliağa’da yaşayanlar değil tüm İzmirliler, sivil toplum ve meslek örgütleriyle, lokal idarelerle el ele vererek bu belayı savmaya çalışmalıdır.
BARO BAŞKANI’NIN ÇAĞRISI
Sao Paulo’nun sökümünün engellenmesi, çok derecede yavaş çalışan yargı aygıtına bırakılamayacak kadar önemli.
Yürütmenin Durdurulması için başvurarak beklemek, ölmekte olan beşere, uzaklardan yürüyerek ilaç getirmekten farklı değil! Daha baştan geçmiş ola!
Bu hususta İzmir Baro Lideri Özkan Yücel’in yaptığı ‘Sivil İtaatsizlik’ davetine kesinlikle uyulmalıdır.
Başkan Yücel, gemi geldiğinde Aliağa’ya yaklaşmasının önlenmesini önererek şu davette bulunuyor;
“Geminin yolu büyük teknelerle tıkanmalı ve limana yanaşması engellenmelidir!”
SİVİL İTAATSİZLİK NEDİR?
‘Sivil itaatsizliği şöyle tanımlıyorlar; Sivil idare tarafından uygulanan kanunların özüne uymak şartıyla, bu maddelere uymama, karşı koyma!’
Sivil İtaatsizlik, kamuoyu önünde, açık, şiddete dayanmayan, vicdani lakin kanunları zorlayan politik bir harekettir.
Böyle bir karşı çıkışı savunanlar şöyle diyor; Madem devlet aygıtı yurttaşların isteği ile kurulmuştur, kanunların uygulanması kademesinde da müdahale hakkı olmalıdır!
Özetle bu bir pasif direniştir, barışçıl bir protestodur!
VERELİM PARASINI
Başta Aliağalılar olmak üzere herkes bundan sonrasını merak ediyor.
Çünkü bu iş, birkaç zayıf şov, toplantı ya da basın bildirisi ile geçiştirebilecek bir bahis değil. Yürütmeyi Durdurma konusunda da ağzımız yandığına nazaran elde tek şey kalıyor; güçlü bir sivil itaatsizlik!
Bir şey daha var elbette:
Bir kampanya açmak ve sökümcünün parasını toplayarak ona vermek!
ALÇEP’e bu bahiste açık davette bulunuyorum. Lütfen çabucak bu türlü bir kampanya başlatın ve sökümü yapacak olanların kazanacağı kadar parayı toplayın!
İnanın, en tesirli sistem adamın iştahla beklediği parayı vererek bu vefat gemisinden kurtulmaktır!
Suat Çağlayan
