“Anne olmak korumak kollamak, her gereksinimini karşılamak, her dediğine evet demek değilmiş, ben geç anladım. Aslında yeterli olsun istedim, evladımı o halde görmek beni kahrediyordu ancak ‘duyan ne der’ niyeti ile hareket etmem her şeyin tetikleyicisi olmuştu” elleri, çenesi titreyen annenin sözleriydi bunlar…
Ailesi tarafından “gelinliğinle çıkan bir daha baba konutuna geri dönemez” zihniyeti ile yetiştirilen ve kendince güçsüzlüğü kabul ettirilen bir annenin evladı K.Ş. Annesinin birden fazla defa babası tarafından ezildiğine, hor görüldüğüne şahit olmuş, baba iktidarının çok ağır olarak hissedildiği baskıcı bir ailede büyüyen K.Ş. yarım bıraktığı okul sonrası babası tarafından endüstriye çırak olarak verilmiş, çalıştığı para babası tarafından elinden alınmış, hayata dair bir maksadı ve gücü kalmamış genç bir adam K.Ş.
DAHA AZ YORULUP DAHA ÇOK KAZANMAK
“Güç demek para demek onu anlamıştım. Babama ne kadar para verirsem o kadar düzgün ve farklı davranıyordu bana. Daha çok kazanmalı fakat daha az yorulmalıydım. Etrafımdaki arkadaşlarımın farklı bir yol ile hayatlarını iyileştirdiklerine şahit olmuştum. Ben de bir şeyler yapmalıyım niyetiyle girdim bu çembere ancak kaybettim. İşimi, arkadaşlarımı, etrafımı lakin en kıymetlisi de kendimi…”
Aslında yaptığının kendinde neleri kaybettirdiğini biliyordu, ne ziyan aldığını, nelere mal olduğunu ancak düşünmeme, rahatlama hedefiyle başladığı unsur kullanımı artık o istese de bırakamayacağı noktaya getirmişti onu. Güç bir ortaya getirildik zira vazgeçmişlik ve tutsağı olduğu unsur sorunundan kurtulacağı gücü bulamayacağını düşünüyordu kendisinde… Kıymet verdiği ve kıyamadığı annesinin takviyesi ile tedavi olmayı kabul etti geçirdiğimiz süreç sonrasında.
Babasının baskısından ve ziyan vereceği kaygısından unsur kullandığını saklamış anne evladının. Natürel evladının bu durumla baş edeceğine, kurtulacağına inandırmış kendisini. Babası duymasın, etraf, akrabalar duymasın derken durumu ağırlaşan K.Ş.’ye saklayarak hatta unsur temin edeceğini bile bile para vererek istemeden de olsa bağımlılığına takviye olmuş anne.
EŞ BAĞIMLILIK
Bağımlılık sorunu bireye, ailesine ve topluma önemli ziyanlar veren kronik bir durumdur. Daha önemli ve kronik olan öteki bir durum ise ‘eş bağımlılık’ sorunudur. Eş bağımlılık, bağımlılığı farkında olmadan davranış ve tavırlarıyla destekleyen aile ve yakınlar için kullanılan bir tanımlamadır. Bağımlılık sorununu bir hastalık olarak kabul etmeyen aile ve etraf farkında olmadan davranış ve tavırlarıyla desteklemiş olurlar.
Bağımlılık sorunu yaşayan bireye yönelik bir davranış ve tavır sergilemek sorunun tahliline dair değerli adımlardan birisidir lakin çok daha değerli olan ise ortak akıl ile hareket ederek, saklamadan hatta bir an önce gerekli tahlile ulaşabilmek ismine danışmanlık alabilmektir.
Yaşamda imkânsız diye bir şey yoktur. Bağımlılık kronik ve tedavi edilebilir bir beyin hastalığıdır. İnanmak, istemek ve gerçekleştirmeye yönelik yönelim uzun seyahatlerde ruhsal olarak gösterge kabul edilen başlangıç noktasıdır.
Unutmayalım en uzun seyahatler bile küçük bir adımla başlar…
Dr. Burcu Bostancıoğlu
