Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Bodrum doğumlu Türkoğlu, 14 yıldır yaptığı yüzme sporuna ablası Aynur Türkoğlu’nu örnek alıp başladı. Birçok açık su müsabakasına da katılan Türkoğlu’nun, Bodrum Aquamasters 6 kilometre klasman birinciliği, Kaş-Meis yüzme yarışı 7,5 kilometre bayanlar klasman birinciliği, Oceanman 10 kilometre yaş kümesi dördüncülüğü üzere dereceleri elde etti.
Antrenmanlarını Bodrum’da denizde ve havuzda gerçekleştiren ve Manş Denizi’ni 29 Temmuz’da 16 saat 28 dakikada geçen Aysu Türkoğlu, bu geçişten bir müddet evvel Bodrum’da birlikte idman yaptığı, Mersin’de yaşayan ve 1979’da birebir Manş’ı yüzerek geçen birinci Türk bayanı olan Nesrin Olgun Arslan ile telefonda manzaralı görüşme yaparak memnunluğunu paylaştı.
Arslan ile Türkoğlu’nun görüşmesinde keyifli anlar da yaşandı.
Bodrum kıyısındaki görüşmenin akabinde soruları yanıtlayan Türkoğlu, Manş Denizi’ni geçme kararını bir açık su yarışının ödül merasimi sırasında verdiğini söyledi.
Kürsüye çıkmayı beklerken Manş geçenlere onurlandırmak ismine ödüllendirdiklerini gördüğünü anlatan Türkoğlu, “Bunu duyunca ben de Manş geçişinin ne olduğunu, nasıl gerçekleştiğini ve nerede olduğunu öğrendim ve hoşuma gitti. Hem olayın denizde geçmesi hem de uzaklığın uzun olması hoşuma giden şeyler oldu. Ben de ‘bunu neden yapmayayım’ dedim. Sonrasında daha evvel Manş’ı geçen Nesrin Olgun Arslan ve Bengisu Avcı ile tanıştım. Onlar da bana geçişin çeşitli zorlukları olduğunu lakin çeşitli çalışmalarla halledebileceğimi söylediler. Bu halde başımda kimi şeyler oluştu.” diye konuştu.
Haftanın altı günü epey ağır idmanlar yaptığını tabir eden Türkoğlu, bunların ortasında kuvvet, kara ve havuz idmanları olduğunu anlattı.
“KENDİME ‘YAPMAN GEREKEN YALNIZCA YÜZMEK SAKİN OL VE DEVAM ET’ DEDİM”
Manş Denizi’ni geçişinden evvel denizde hiç durmadan altı saatlik idmanlar yaptığını aktaran Türkoğlu, şöyle konuştu:
Bunların hepsi de orada geçişte daha rahat etmem için yaptığım şeylerdi. Burada o zorluğu çekip, orada daha yeterli yüzebilmek için yaptım. Hepsinin de geri dönüşü çok hoş oldu. Ben bu geçişi geçen yıl yapacaktım fakat salgından ötürü İngiltere’ye gidemedim. Birkaç yılın verdiği bir birikim vardı. Ben de ‘tamam artık ben hazırım ve suya girip başlayacağım’ dedim. Başımda da ‘Aysu zati yapman gereken tüm idmanları yaptın, şu an yapman gereken yalnızca yüzmek, sakin ol ve devam et’ dedim. Suya girdiğimde her şey çok hoştu. Her vakit sonuca, karaya varmaya odaklı formda yüzdüm ve hiçbir vakit bırakmayı düşünmedim. Tek endişem kaptanın beni akıntıdan ötürü sudan çıkarmasıydı zira bu türlü bir şey olabiliyor. Beni sudan çıkarsaydı yıkılırdım ve çok üzülürdüm fakat kaptanımız da epeyce tecrübeli beni hakikat yönlendirip hakikat formda karaya çıkmamı sağladı.”
Nesrin Olgun Arslan
Babası 58 yaşındaki Mustafa Türkoğlu da iki kızının olduğunu, kendisinin de Aysu ile Manş geçişinde birebir his ve heyecanı yaşadığını tabir etti.
16 saat 28 dakikanın sonunda hoş bir sonuç aldıklarını belirten Türkoğlu, “En sert havaya denk geldik. Dalgalar tekneyi çok berbat etkilemişti. Mide bulantılarım oldu ve çok makus geçirdim. Bir yandan kızıma tezahüratımı yapıyordum ‘harikasın, harikasın’ diyordum. Sonra teknenin ardına gidip istifra ediyordum. Bütün gün boyunca ağzıma hiçbir şey koyamadım ancak bu yaşadıklarım hiç kıymetli değil. Değerli olan Aysu’nun bitirmesiydi, mükemmel bir son oldu.” tabirini kullandı.
“AYSU İMKANSIZI BAŞARARAK MANŞ DENİZİ’Nİ GEÇTİ”
Manş Denizi’ni 1979’da 15 saat 47 dakikada yüzerek geçen birinci Türk bayanı unvanı bulunan Nesrin Olgun Arslan da Aysu Türkoğlu’nun muvaffakiyetinden gurur duyduğunu söyledi.
Türkoğlu ile yaklaşık 4 yıldır tanıştıklarını belirten Arslan, “Halen açık deniz yarışlarına katılıyorum ve Aysu ile oradan tanışıyorum. Aysu’nun başarılı olması benim için fevkalade bir his oldu.” dedi.
Arslan, Aysu ile daima deneyim paylaşımında bulunduklarını söz ederek, şunları kaydetti:
“Bilgilerimi, mental olarak nasıl hazırlanması gerektiğini onlarla paylaştım. Aysu da 16 saat 28 dakika yüzdü, o da benimle birebir şansızlıkları yaşadı. Dalgalar ve fırtına onu hayli zorladı. Biraz da talih problemi bu. Manş o denli bir cehennem ki büyük bir savaş vermek zorunda kalıyorsun. Doğal hak edenin de kendisini geçmesine müsaade ediyor, sonunda o başarıyı veriyor. Aysu da bu büyük çabaya vererek, 16 saat 28 dakika da yüzerek geçti. Ben ona yaşayacağı zahmetleri daima anlatmıştım, karşılaşacağı badirelerle nasıl baş edeceğini söylemiştim ve Aysu hakikaten imkansızı başararak Manş Denizi’ni geçti. Onu konuttan saniye saniye takip ettim. Onu izlerken bir an kendi yüzdüğüm anımı düşündüm. Benim sloganım ‘İmkansızı başarmak biraz vakit alır’dı. Türk bayanı bunu yüzyıllar boyunca daima göstermiştir. Aysu da bunu ispatladı.”
Aysu Türkoğlu, 29 Temmuz’da Manş Denizi geçişini 16 saat 28 dakika sonunda Fransa’nın Cap Gris-Nez kıyılarında bitirmişti. Yüzücünün saatlerce kulaç attıktan sonra tekneye çıktığı anlar toplumsal medya hesabından da yayımlanmıştı.
