Odatv’nin ulaştığı bilgiye nazaran Seyahat hareketleri başladıktan sonra İstanbul’da çıkan birinci ibadethane yangınının elektrik kablolarındaki ısınmadan kaynaklandığı belirtildi.
İLK YANGIN 3 HAZİRAN’DA ELEKTRİK KABLOSUNDAN
3 Haziran 2013’te Kağıthane İlçesi Sultan Selim Mahallesinde gece yarısı çıkan yangının “Kıvılcım sıçraması” nedeniyle başladığı tespit edildi.
Kayıtlara “İbadethane yeri yangını” olarak geçen olaya ait şu bilgiler yazıldı:
“Olay yerinde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; Sanayi mahallesi merkez mescidinin bahçesine açılan minare kapısının girişine konulan elbise ve dokumacılık gereçleri, minare aydınlatmasına ilişkin elektrik kablolarındaki elektriksel ısınma sonucu yanma olduğu ve gelişerek elbiselere sirayet etmesiyle yangının büyüdüğü kanaatine varılmıştır.”
İKİNCİ YANGIN 5 HAZİRAN’DA ELEKTRİK PANOSUNDAN
İstanbul’daki ikinci yangın 5 Haziran 2013’te Fatih İlçesi Süleymaniye Mahallesinde gerçekleşti. Elektrik panosundan çıkan yangının saati gece 12.00 olarak kaydedildi.
Uzmanlar yangının sebebinin elektrik panosundan kaynaklandığını tabir etti. Yangın kayıtlara şu sözlerle geçti:
“Adı geçen adreste, Camii avlusundaki elektrik kofralarında meydana gelen rastgele bir arıza sebebiyle elektrik kablo izolelerinin tutuşarak yangın başlangıcını meydana getirdiği kanaatine varılmıştır.”
ÜÇÜNCÜ YANGIN 27 TEMMUZ’DA KÜÇÜKÇEKMECE’DE
Gezi hareketleri sırasında mescitte çıkan üçüncü yangın ise Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesinde yaşandı. Gece yarısı çıkan yangının ses siteminde kısa devre oluşmasıyla başladığı belirtildi.
Bu yangın kayıtlara şu sözlerle geçti:
“İnceleme ve araştırmamız sonucunda; Bodrum üzeri 4 katlı Şenevler cami tarafından Kuran kursu olarak kullanılan binanın 4’üncü kat derslik dahilinde bulunan, tavana monteli ses sisteminin kablo ilişki yerlerinde rastgele nedenle oluşan kısa devrenin, kablo izolelerini eritmesi ve bu eriyen kesimlerin taban ahşap döşemeler üzerine damlaması sonucu yangın başlangıç olayının meydana geldiği ve gelişerek ilerlediği kanaatine varılmıştır.”
DÖRDÜNCÜ YANGIN 8 AĞUSTOS’TA ÇIKTI
Gezi aksiyonları sırasında İstanbul’daki ibadet yerlerinde çıkan dördüncü yangının tarihi ise 8 Ağustos.
Gece saatlerinde Şile’de gerçekleşen olay resmi kayıtlara “elektrik panosundaki arıza” olarak geçti.
Uzman değerlendirmesinde şu sözler kullanıldı:
“Olay yerinde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda; Elektrik kofrasında rastgele bir arıza nedeniyle meydana gelen ark sonucunda yangın başlangıcı gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.”
BEŞİNCİ YANGIN 11 AĞUSTOS’TA KAĞITHANE’DE
Gezi hareketlerinin sonlandığı periyoda gelen ibadethane yangını ise 11 Ağustos gece yarısı Kağıthane Çağlayan’da yaşandı.
Çocukların ateşle oynamasından ötürü çıkan yangın kağıt modüllerinin tutuşmasıyla başladı.
Bu yangın kayıtlara şöyle geçti:
“Cami Sokak 1 sayılı 2 bodrum üzeri 2 katlı çarşı caminin asma kat pencere kenarında çocukların kağıt modüllerini tutuşturması ile yangın başlangıcının meydana geldiği pencere plastik kısımlarına sirayet ederek yangının geliştiği kanaatine varılmıştır.”
“CAMİDE İÇKİ İÇTİLER” ARGÜMANINI MÜEZZİN YALANLAMIŞTI
Gezi aksiyonları sırasında aksiyoncular polis müdahalesinden kaçarken Beşiktaş’taki Bezmi Alem Valide Sultan Cami’ne girmişti.
Eylemcilerin cami içerisindeki imajları yayınlanmış ve periyodun Başbakanı Tayyip Erdoğan, hareketçilerin mescide ayakkabılarıyla girdiğini ve içeride içki içtiklerini söylemişti.
Bu açıklama çok tartışılmış lakin o periyot caminin müezzini olarak vazife yapan Fuat Yıldırım polis sözünde içki içildiğini görmediğini söylemişti.
Fuat Yıldırım “içki içildi” argümanını şu sözlerle yalanlamıştı:
“Ben din adamıyım. Palavra söyleyemem. Cami içerisinde içki içen yada elinde içki şişesi olan birini görmedim.”
