Dünyada finansal olarak en büyük servete sahip olan ABD’li David Rockefeller’ın kurucusu olduğu “Club Of Rome” üyesi Dennis Meadows’un son açıklamaları tartışma yarattı.
Meadows’a nazaran “yüksek refah düzeyi için global nüfus 1 milyara kadar düşürülmeli” ve bu “barışçıl” yollarla mümkün…
Açıklamalarında “Gezegen bir milyar insanı destekleyebilir” diyen Meadows, “Ne kadar özgürlüğe ve ne kadar maddi tüketime sahip olmak istediğinize bağlı olarak tahminen iki milyar olabilir” sözlerini kullandı.
Dünyadaki global adaletsizliğe, “Dünyanın bir kısmı açken öteki kısmın obez ve %1’lik bölümün global servetin %82’sine sahip olması…” üzere bahislere değinmeyen Meadows, temel sorunun fazla nüfus olduğunu sav etmesi akıllara iki kitabı getirdi.
Röportajda Meadows, global nüfusun daha fazlasını öldürebileceklerse insanlara daha fazla özgürlük verme konusunda uzlaşmayı öneriyor.
Gazeteci Soner Yalçın’ın yazdığı Gizli Seçilmişler ve Kara Kuru kitapları Rockefeller ailesi ve onun finansal takviye sağladığı bağlantı ağlarının milyarlarca insanı nasıl zehirleyip, denetimli olarak da ilaçlar üzerinden hayatlarını denetim altına aldığını anlatıyordu.
Soner Yalçın Gizli Seçilmişler kitabında bu durumu bir örnekle anlatıp, “Rockefeller danışmanı H. Kissinger’ın yanında çalışan Paul Bremer, Irak Süreksiz Koalisyon Güçleri’nin başına getirildi. Birinci yaptığı Irak’ın tarımına el atmak oldu. Iraklı köylülerin elindeki son doğal tohumları kontrollerindeki Norveç’teki Svalbard Tohum Deposu’na taşıdı! Irak, tohumlarını Ebu Gureyb Tohum Deposu’nda saklıyordu. İşgalden evvel Irak Tarım Bakanlığı, bu tohumların bir kısmının yedeklenmesi için Suriye Halep’teki, Tarım Araştırmaları Merkezi’ne gönderdi. Suriye iç savaşı çıkınca Halep’teki bedelli tohumlara ne oldu? Norveç’teki Felaket Ambarı’nın birinci tohumları oldu” sözlerini kullanmıştı.
Aynı durum Kara Kutu kitabında da “Rockefeller’ın denetim ettiği Dünya Sıhhat Örgütü. Parayı veren düdüğü çalıyor. İnsan ömrünü uzattık diyenler, insanı nasıl hastalıklara boğduklarını söylemiyor. Genç yaştan itibaren herkes hastalığa yakalanıyor ve ömrünü o denli tamamlıyor, sürüne sürüne ölüyorlar…” sözleriyle yaşananları anlatmıştı.
