Senaryosunu ve direktörlüğünü Atalay Taşdiken’in üstlendiği TRT ortak üretimi “Hara” sineması 14 Ekim’de beyaz perdede izleyenlerin beğenisine sunulacak. Masumiyet, inanç ve sevginin tüm güçlü mahzurları aşabileceğini gösteren imal, sürükleyici kıssası ve güçlü oyuncu takımıyla 7’den 70’e herkesten büyük beğeni topladı.
Başrollerinde Serkan Ercan, Irmak Erdoğan, Dolunay Soysert ve Isabella Haddock üzere yıldız isimlerin yer aldığı TRT ortak imali sineması “Hara” 14 Ekim’de sinema severlerle buluşmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliği ve senaryosunu Atalay Taşdiken‘in üstlendiği yapım sevdiği atın satılması ve ebeveynlerinin ayrılığıyla uğraş eden Beste isimli küçük bir kızın hikayesini gözler önüne seriyor.
Filmin genç kahramanı “Beste” ile atı ortasındaki derin bağı seyirciye başarılı bir biçimde yansıtmayı başaran Türk asıllı ABD’li genç oyuncu Isabella Haddock, büyük beğeni toplayan imal için günde 5 saat Türkçe dersi aldı. Kamera önünden kamera gerisine büyük bir emeğin sonucu olan Hara, daha fragmanıyla sinema tutkunlarından tam not almayı başardı.
“HARA BİR UMUT SEVGİ FİLMİ”
59. Antalya Altın Portakal Sinema Festivali‘nde Ulusal Uzun Metraj Sinema Müsabakası’nda da yarışan ‘Hara’nın seyirci dostu bir sinema olduğuna vurgu yapan Atalay Taşdiken, sinema hakkında şu sözleri kullanmıştı:
“Son devirde pek alışık olmadığımız bir umut, sevgi sineması. Seyirciden beklediğim yansıyı ziyadesiyle aldım ve memnun oldum. Sinema eleştirmenlerinin ise sineması çok beğendiğini düşünmüyorum açıkçası zira şenlik kalıplarına sıkışmamış bir sinema. Her sinemanın bu biçim karamsarlıkta olmasını şiddetle reddediyorum. Nasıl hayatta çeşitlilik varsa sinemada da çeşitlilik olmalı ve buna ömür hakkı tanınmalı diye düşünüyorum. Pek çok insan yanıma gelip ‘Bir şenlikten birinci kere umutla memnunlukla dönüyorum’ dedi. Bizim Yeşilçam’dan beri gelen sinema geleneğimiz aslında daima böyleydi ve o sinemalar hala daha seyrediliyor. Her sinemaya hürmetim var lakin dayatmaya, ‘Herkes tıpkı temayı yapmalı.’ dayatmasına itirazım var”
“AİLE TOPLUMU BİR ORTADA TUTAN ÖĞELERDEN BİRİSİDİR”
Hikayenin temel motivasyonunun aile üzerine konseyi olduğunu lisana getiren Taşdiken, “Aile derken de yalnızca kan bağıyla olan aile değil. Toplumları ayakta tutan, gelenekleri yaşatan temel yapılardan birisidir aile. Günümüzde çok büyük bir hücum ve taarruz altında aile. Hatta, ‘Aile aslında insanın derdidir, en büyük sorunudur.’ noktasına kadar geldi. Aile bizi, toplumu bir ortada tutan öğelerden birisidir. Ortak pahalar üzerinde hareket etmeyi ve bir bütün olabilmeyi seyirciye hatırlatmak istedim. Aileler için çocuklarıyla seve seve izleyebilecekleri bir sinema yapmaya çalıştık umarım karşılığını bulur” diyerek kelamlarını noktaladı.
HARA SİNEMASININ KONUSU NEDİR?
Beste, babasının veteriner olmasının tesiriyle atlarla iç içe bir hayat sürdürmektedir. Lakin çiftliğin yeni işvereni, çiftliği kapatmaya karar verir ve atlar teker teker satılmaya başlar. Beste için sarsıcı olan bu süreçte, anne ve babası da ayrılma kararı alınca genç kız hem sevdiği at Turagay’ın satılması hem ailesinin ayrılma kararı ile çıkmaza girer. 13 yaşındaki Beste, bu güç günleri sırf sevgi ve inançla aşabilecektir.
