Yoğun iş temposuna orta verdiğimiz hafta sonlarında ailemiz ve sevdiklerimizle kaliteli vakit geçirmek istiyoruz. Sonbaharın serin havasında içinizi ısıtacak sinemalar ile meskeninizde kusursuz vakit geçirebilirsiniz. Pekala sonbaharda izlenecek en hoş sinemalar nelerdir? Sonbaharda izlenecek en yeterli sinemalar hangileridir? İşte merak ettiğiniz tüm soruları sizler için yanıtladık…
Sonbahar aylarının iç ısıtan şu günlerinde konutlarımızda daha fazla vakit geçiriyoruz. Yumuşak yün kazaklar, örgü battaniyeler, tarçın kokulu mumlar ve sıcak çikolatalar soğuk havaların vazgeçilmezleri olarak hayatımızda daha çok yer edinmeye başladı. Bu devirlerde tek başımıza ve sevdiklerimizle eğlenceli anlar geçirebileceğimiz aktiviteler bulmaya çalışıyoruz. Camın arkasında çiseleyen yağmur eşliğinde sinema izlemek sonbaharda yapılacak en hoş aktivitelerin başında geliyor. Farklı hususlarıyla sürükleyici bir kıssanın peşine düşebileceğiniz en hoş sonbahar sinemalarına gelin birlikte göz atalım.
- HARRY SALLY İLE TANIŞINCA
Romantik güldürü sinemalarından hoşlanıyorsanız 1989 üretimi “Harry ile Sally Tanışınca” sinemasına bayılacaksınız! New York sokaklarını gözler önüne seren sinemanın senaryosu Nora Ephron imzasını taşımaktadır. Billy Crystal ve Meg Ryan‘ın başrolünde yer aldığı sinema, daha evvel hiçbir mevzuda fikir birliğine varamayan Harry ve Sally’nin aslında hayatlarının aşkı olduklarını fark etmelerini mevzu ediniyor.
Romantik güldürülerin şahı olarak kabul gören sinema, yıllar geçmesine karşın sonbaharda en çok izlenen üretimlerden biridir. Harry ile Sally Tanışınca sinemasını izlediğinizde hem kahkahalarınıza hem de göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız…
- THE NOTEBOOK
Nicholas Sparks‘ın birebir ismi taşıyan romanından uyarlanan 2004 imali “The Notebook” romantik sinemalardan hoşlananlar için unutulmazlar ortasında yer alıyor. Ryan Gosling ve Rachel McAdams‘ın başrol olarak yer aldığı sinema, 1940’ların başında yaşanan bir aşk kıssasını anlatıyor.
Genç güçlü bir kız ve değirmende çalışan personel bir erkeğin ortasında geçen öyküyü gözler önüne seren sinema, izleyenlere his dolu anlar yaşatıyor.
- ISSIZ ADAM
Yönetmenliğini Çağan Irmak‘ın üstlendiği “Issız Adam” sürükleyici konusu ve his dolu müzikleriyle Türk sinemasının en sevilen sinemalarından biri olarak görülmektedir. 2008 yılında gösterime giren sinema, Alper isminde aşçı ile çocuk kostümleri tasarlayan Ada’nın ortasındaki inişli çıkışlı aşkı gözler önüne seriyor. Dinamik bir kurgu üzerinden ilerleyen Issız Adam, yalnızlığı ve aşkı çarpıcı iletilerle seyirciye sunmaktadır.
Eğer yerli sinemalara ilgi duyuyorsanız; sonbaharın sessiz günlerinde Issız Adam’ı kesinlikle izlemenizi tavsiye ederiz.
- TİTANİK
1997 yılında gösterime giren ve kült sinemalar ortasında gösterilen “Titanik”, yıldız oyuncu takımı ve eşsiz öyküsüyle herkesin hayatında en az bir kez izlediği sinemalardan biri. Ortalarında toplumsal sınıf farkı bulunan iki gencin birbirine olan derin aşkını mevzu alan sinema, yıllar geçmesine karşın hala tıpkı heyecanla izleniyor.
Film gecelerinin vazgeçilmezlerinden biri olan Titanik, Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet hayranlarından tam puan alan mükemmel bir üretimdir. Her istikametiyle his dolu anlar yaşatan Titanik’te bilhassa Celine Dion’ın seslendirdiği “My Heart Will Go On” müziği sinemayla birlikte büyük bir çıkış yakalamıştır.
- CAN DOSTUM
Sonbahar’da dram sinemalarına doymak isterseniz size son teklifimiz 1997 yılı imali Can Dostum’dan öbür bir sinema olmayacaktır! Hollywood’un efsanevi oyuncularından Matt Damon ve Ben Affleck‘in başrol olarak yer aldığı sinemanın senaryosu da bu ikilinin kaleminden çıkmıştır.
Oscar ödüllü sinemanın konusu ise Will Hunting isminde bir adamın hayatı etrafında şekillenmektedir. Will ve terapisti ortasında geçen olay örgüsünde “dostluk” kavramına yakından şahit olacaksınız.
İyi seyirler…
