Müjdat Gezen, Fenerbahçe Divan Konseyi Başkanlığı yarışında birbirlerine rakip olan Uğur Dündar ve Vefa Küçük ortasında geçen bir diyalogu Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde yazdı.
Müjdat Gezen yazısında, “Geçenlerde Uğur, Vefa’nın hasta olduğu haberini alınca kendisini aramış. ‘Vefa, lafı hiç dolandırmadan sana bir teklifte bulunuyorum, şayet sıhhatine düzgün gelecekse sana divan başkanlığı vazifesini şu anda devretmeye hazırım kardeşim’ demiş” sözlerine yer verdi.
Müjdat Gezen’in yazısının ilgili kısmı şöyle:
Okulumuzun boza günlerine birlikte giderdik. Kemal, Uğur, Vefa, ben. Vefa Küçük güzel bir Fenerbahçelidir. Uğur da o denli. En son Fenerbahçe Divan Konseyi Başkanlığı için karşı karşıya geldiler. İkisi de bu büyük topluluğa faydalı olmak istiyorlardı. Seçimi Uğur kazandı. Vefa kendisini tebrik etti. Geçenlerde Uğur, Vefa’nın hasta olduğu haberini alınca kendisini aramış. Telefon açılmamış. Bir arkadaşına Vefa’nın sıhhat durumunu sormuş, “Acaba telefonumu duymadı mı, yoksa hasta mı” diye. “Hasta” demiş arkadaşı. Sonraki gün bir daha aramış ve bulmuş Vefa’yı. “Vefa, lafı hiç dolandırmadan sana bir teklifte bulunuyorum, şayet sıhhatine uygun gelecekse sana divan başkanlığı vazifesini şu anda devretmeye hazırım kardeşim” demiş. Vefa çok duygulanmış.
Vefa pek çok manaya gelen bir sözcüktür. Bu sorunda her manası yüklü. Vefa âlâ bir adamdır. Uğur’dan hiç kelam etmeye gerek görmüyorum. Yarım asrı aştı dostluğumuz. Onu herkes tanıyor, biliyor. Dürüstlük anıtıdır. Vefa’ya yaptığı teklif özdendir, içtendir. “Bırakır mısın Vefa’ya?” dedim. “Şu anda, dedi, sağlıktan daha değerli ne var Müjdat?” Fenerbahçe büyük topluluktur. Atatürk’ün izinde masraf daima. Tıpkı Uğur ve Vefa üzere. Ali Koç üzere..
