FETÖ’nün toplumun hudut uçlarına dokunmayı bilen uzman bir örgüt olduğuna dikkat çeken Hüseyin Likoğlu, “Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının her biri bu saatten sonra birer canlı bombadır” dedi
Hüseyin Likoğlu’nun yazısı şöyle:
“Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı ile ilgili “hastalandı, öldü ölüyor” haberleri çıkmaya başlayınca “eyvah bir şey geliyor” dedim kendi kendime. 18 Temmuz tarihli yazımda elebaşı Gülen’in hastalık yaygarasından sonra neler yaptığını yazdım. Fetullah’ın geberip gebermediğinin bir değeri yok. Hastayım yaygarası yapıyorsa gerisinden akabinde ne gelecek ona odaklanmamız gerektiğine dikkat çekmiştim.
Türkiye, tarihinin en değerli devrini yaşıyor. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bir seçim yapılacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılını kimin şekillendireceği bu seçimde tayin edilecek. Dünyanın çivisinin çıktığı, memleketler arası kurum ve kuruluşların vazifesini yapamaz hale getirdiği, tekrar yeni bir dünya sisteminin konuşulduğu bir devirde, kimlerin nasıl bir Türkiye peşinde olduğunu hepimiz biliyoruz.
Fetullahçı Terör Örgütü hastalık numarasıyla tekrar neyin peşinde diye merak ederken, FETÖ konusunda algısı yüksek, alıcıları açık Odatv’nin Genel Yayın Direktörü Toygun Atilla’nın KPSS olayı ile ilgili yazısındaki “FETÖ toplumun hudut uçlarına dokunmayı bilen yetenekli bir örgüttür” cümlesi merakıma ışık tuttu.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz’a kalkışmasının en değerli sebebi, yaklaşan YAŞ’tı. Elebaşı Gülen, TSK içerisindeki general ve subaylarının tasfiye edilmesi endişesiyle tahminen daha ileri vakitlerde yapmayı düşündüğü darbeyi erkene aldı. Türk milletinin direnci karşısında büyük yıkım yaşayan ve yarım asırlık birikimini kaybeden Fetullahçı Terör Örgütü, bütün umudunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir daha seçilememesine bağladı.
FETÖ’CÜLER ARTIK BİRER CANLI BOMBA
Erdoğan tersi bütün siyasi partiler ve örgütlerle her türlü işbirliğine giren örgüt, kriptoları aracılığı ile Toygun Atilla’nın işaret ettiği üzere milletin hudut uçlarına dokunmayı her fırsatta yapıyor. Bilhassa bilgi kirliliği oluşturma ve toplumsal medyada bunu yayma konusunda becerikli olan FETÖ, kirli operasyonlarını sürat kesmeden devam ettiriyor.
Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının her biri bu saatten sonra birer canlı bombadır. Deşifre olma, işini kaybetme, mahpusa girme, rezil olma… Ne değerine olursa olsun, artık örgütün talimatlarını yerine getirmekten diğer dermanları yok. Örgüt de mensupları da 2023 seçimlerinde Erdoğan’ın tekrar kazanması durumunda yok olmaya mahkûm olduklarını biliyorlar. Ya seçimden sonra yok olacaklar, ya da seçimden evvel kendilerini patlatarak, seçim soncuna tesir edecekler.
Bu ortada 2023 seçimleri arefesinde daha tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğumuzu bilhassa vurgulamak istiyorum. 15 Temmuz öncesi hücre yapılanması içinde olduklarından hücreler birbirini bilmediği için koordineli hareket kabiliyetleri azdı. Artık hücreler birbirlerini biliyor.
Bu durumdan daha tehlikeli olan ise, 15 Temmuz öncesi Erdoğan zıtları, Fetullahçılara da mesafeliydi. Erdoğan’a karşı estirilen siyasi yaklaşım, FETÖ’ye aralıklı kısımların aksi davranışına yol açtı. Muhalif partilere yakın bürokratlar artık açıktan yahut el altından FETÖ ile iş tutuyor, yan yana gelmekten imtina etmiyor.
SİYASİ MÜNAFIKLARIN MÜNAFIK BÜROKRASİSİ
KPSS başta olmak üzere, sıhhat sistemi konusunda yaşanan sıkıntılar da dâhil, vatandaşların devlet dairelerinde yaşadığı her olumsuzluğun sebebi burada aranmalı. Şunu da söylemek lazım; Bunlar daha uygun günlerimiz. Bu skandallar ve meseleler artarak devam edecek. Yarın okullar açılınca nasıl bir tezgâhla karşımıza çıkacaklarını bilmiyoruz, isimli tatil bitince hangi problemlerle boğuşacağımızı iddia bile demiyoruz. Devletin tüm hizmetlerinde büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Zira Pensilvanya iblisi hasta.
Abarttığımı düşünenler olabilir. Lakin şunu unutmayalım: Yakın vakitte çekip giden siyasi münafıkların geride nasıl bir münafık bürokrasi bıraktığını bilmiyoruz.
Karamsar mıyız? Doğal ki hayır. Türkiye büyük bir devlet. Ülkeyi 20 yıldır bütün çetin şartlardan muvaffakiyetle çıkarmış bir önder yönetiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KPSS konusunda gösterdiği süratli tepki, geleceğe itimatla bakmamız için ziyadesiyle kâfi.
Erdoğan’ın çabucak DDK’ya talimat vermesi, ÖSYM Liderini gün geçmeden vazifeden alması çok kıymetli kararlardı. 2023 virajına girilirken, ayak sürüyen, işini yapmayan, “Hele bir bakalım seçimler ne olacak, bugünün yarını da var” diyen hiç kimseyle bu süreçte yol alınamaz.
“FETÖ toplumun hudut uçlarına dokunmayı bilen yetenekli bir örgüttür.”
Ve bunun için düğmeye bastıkları anlaşılıyor…”
