Son vakitlerde yaşanan sudan zehirlenme olayları, şebeke sularının güvenilirliği konusunu yine gündeme getirdi.
Zehirlenme olaylarının birinci olarak 16 Temmuz’da görüldüğü Bolu’nun Yuva köyünde 141 kişi hastaneye kaldırıldı, bir kişi hayatını yitirdi. Birinci olarak çocuklarda tesirlerini gösteren zehirlenme, kısa müddette tüm köye yayıldı. Tam olarak alınan tahlillerden sonuç çıkmamış olsa da suyun içinde bakteri bulundu. Ayrıyeten ağır bakımda tedavi olan hastalarda halk ortasında HÜS olarak da bilinen ve böbrek yetmezliği ve kan kıymetlerinde bozukluklara yol açan Hemolitik Üremik Sendromu tespit edildi. Bolu Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 87 kişinin taburcu olduğu, 53 kişinin ise tedavisine devam edildiği belirtildi.
KURBAN ATIKLARINDAN KAYNAKLANABİLİR
Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine nazaran, zehirlenmelerin sokak hayvanları tarafından dağıtılmış kurban atıklarından kaynaklanabileceğini söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Kocazeybek, “Basından aldığımız bilgilere nazaran, hastalarda kanda ürenin fazla olması ve eritrositlerin erimesiyle, üre ve kreatinin fazlalığına bağlı böbrek işlevlerinin bozulması yani HÜS olduğu söz ediliyor. Bu tip klinik bulguları bakterilerden sıklıkla ‘Enterohemorajik Escherichia coli’ ve “Shigella” olarak isimlendirilen iki mikroorganizma neden oluyor. Bu mikroorganizmalar kanlı ishal, kusma tablosuna yol açıyor” dedi. Hayvan atıklarının tabiattan su kaynaklarına, depolara geçmesi ve bu kaynaklardan insanlara bulaşabildiğini belirten Kocazeybek, “Eğer bu bakteriler sularda varsa ve hastalık etkeni bu bakterilerse, özel usullerle 96 saatte tanımlanabilir. Lakin şimdi Sıhhat Bakanlığı hastalık etkeniyle ilgili bir açıklama yapmadı” diye konuştu.
“İLAÇ KARIŞMASI DOĞAL MI?”
Daha evvel Uşak Eşme’de 1.500 kişinin zehirlendiğini ve misal bir mevzunun Ordu’da da yaşandığını hatırlatan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Etraf Mühendisleri Odası Lideri Ahmet Dursun Kahraman, “Bu yaşananlara yalnızca bizim duyduklarımız. Suya erişmek her yurttaşın hakkı ve devletin bunu sağlıklı bir formda sağlaması gerekiyor. Zehirlenmeler yaşandıktan sonra ilaç karıştı üzere mazeretler açıklıyorlar. Kabahat olan şeyler mazeret haline geldi. Bizim yalnızca sayı açıklayan bir Sıhhat bakanlığımız var. Daha evvel yaşanan yerlerde neler yapıldı düzgün açıklanmıyor. Ordu’da tahminen de Fatsa madenlerinden çıkan siyanür buharından oldu ya da hakikaten tarım ilacı karıştı, bilmiyoruz. Ayrıyeten ilacın karışması doğal bir olay mı?” sözlerini kullandı.
Bölgede yapılan tahlillerin kısa müddette çıkacağını lisana getiren Kahraman, “Olay 10 gün evvel oldu fakat biz hâlâ tahlilleri bekliyoruz. Olağanda bu şekil tahliller bir ya da iki güne çıkar. Ayrıyeten etrafın de araştırılması gerekiyor. Etraftaki sularda tahlil yapıldı mı yoksa orada da olay çıkmasını mı bekliyorlar?” formunda konuştu.
KIRIKKALE’DE TIPKI AİLEDEN 14 KİŞİ
Kırıkkale Karakeçili’nde ortalarında çocukların da bulunduğu tıpkı aileden 14 kişinin Kızılırmak’tan su içtikten sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı öne sürüldü. Karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma şikâyetiyle hastaneye başvuran ailenin durumlarının iyiolduğu öğrenildi.
