Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) 21. Olağan Genel Kurulu’nda, “Enflasyon ile uğraşımız var. Yıl başından sonra enflasyonun da düşük faiz ile ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum” dedi. Erdoğan, güç konusunda ise “Bütün Avrupa ülkeleri, şu anda ‘acaba ne yapacağız, bu kışı nasıl atlatacağız’ diye bunun fikri içerisinde. Ancak Türkiye’nin bu türlü bir sorunu var mı? Yok” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Ankara’da yapılan TESK 21. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“ESNAF KARDEŞLERİMİZ 15 TEMMUZ’DA DARBECİ HAİNLERE GÖĞÜSLERİNİ SİPER ETTİ”
“TESK, 2 milyonu aşan üye sayısıyla beşeri ve iktisadi hayatımızın temel direklerinden biridir. Esnaf ve sanatkar, sokağımızın başında çayımızı yudumladığımız ocak, bizi sevdiklerimizle buluşturan yolların işçisidir.
15 Temmuz gecesi milletimizin büsbütün birlikte esnaf kardeşlerimiz, darbeci hainlere göğüslerini siper ettiler.
Birileri bankamatiklere akın ederken, birileri darbecilerle anlaşıp tankların ortasından kaçarken, birileri milletin ulu direnişini televizyon karşısında keyif kahvelerini yudumlayarak seyrederken benim su tesisatçısı, elektrikçi, kunduracı, mobilyacı, kuyumcu kardeşim, gece boyunca tanklara, uçaklara, vefat kusan silahlara meydan okudu.
“HİÇBİR VATANDAŞIMIZA ‘NEREDE BU DEVLET’ DEDİRTMEDİK”
Devletimiz, salgın devrinde vatandaşını çaresiz bırakmadı. Global ticaretin büsbütün durma noktasına geldiği o sıkıntı günlerde, muhalefetin akla, mantığa, ekonomik hayatın gerçeklerine uymayan abuk sabuk davetlerine karşın milletimize bedel ödetecek kararlar almadı. Hangi bölümden olursa olsun hiçbir vatandaşımıza ‘nerede bu devlet’ dedirtmediğimiz üzere, tersine devlet olarak elimizi taşın altına koyduk.
Gelir kaybı ve kira dayanağının yanı sıra 3 bin lira ve 5 bin lira dengeli hibe dayanaklarımız, esnaf ve sanatkarlarımızın nakit akışlarının korunmasına çok büyük katkı sağladı. Bu kapsamda, 4 ay müddetle verdiğimiz gelir kaybı ve kira dayanağı ile piyasa aktardığımız kaynak, 4,6 milyar lira dolayındadır. Buna ilaveten uygulamaya koyduğumuz hibe desteklerimizle toplam 4,3 milyar lira fiyatında ödeme yaptık.
Yaptığımız düzenlemeyle esnaf ve sanatkarın üzerindeki gelir vergisi yükünü büsbütün kaldırdık.
“DOSTLARINIZI DÜZGÜN TANIYIN”
Elektronik ticaret mevzuatımızdaki en son düzenlemeler sayesinde esnaf kısmının bu devasa pazardan aldığı hisse da artıyor. Teklif Meclis’e geldiğinde methiyeler nizam muhalefetin, kanun çıktıktan sonra dışarıdan gelen talimatlarla iptali için düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürmesini ise sizlerin takdirine bırakıyorum. Bir taraftan çıkıp teşekkür edeceksin, tebrik edeceksin, gerisinden da kalkıp işi Anayasa Mahkemesi’ne götüreceksin. Bu ne menem bir şey? Dostlarınızı uygun tanıyın. Sizinle bu yolda yürüyen kardeşlerinizi uygun tanıyın.
Hükümetimizin esnaf ve sanatkarlarımıza sunduğu takviyeler, elbette yalnızca salgın devriyle sonlu değildir. Sizin şu anda o denli bir cumhurbaşkanınız var ki… En büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir. Faizi 12’ye kadar düşürdük. Kâfi mi, yetmez. Bunun daha da inmesi lazım.
“ENFLASYONUN DÜŞÜK FAİZ İLE İNECEĞİNİ SAVUNUYORUM”
Enflasyon ile çabamız var. Yıl başından sonra enflasyonun da düşük faiz ile ineceğine inanıyorum ve bunu savunuyorum.
Buradan tüm kamu bankalarına sesleniyorum. Siz, kolaylaştırıcı olacaksınız, zorlaştırıcı olmayacaksınız. Hasebiyle da size bu türlü bir kredi için başvuran esnafım olduğunda, sanatkarım olduğunda, onlara da imkanlarınız neye el veriyorsa bu dayanağı kredi konusunda sağlayacaksınız.
“İNGİLTERE’DE STERLİN PATLADI”
Avrupa’sından Amerika’sına, tüm dünya son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla uğraş ediyor. Bakın, şu anda İngiltere’de sterlin patladı. Nereden nereye geldik. Sterlin. Övünüyorlardı; ‘Şuna karşı bu kadar kıymetliyiz, buna karşı bu kadar değerliyiz’. Fakat artık, bugün aldığımız haberlerle patladı olağan. Bütün bu problemlere, şubat ayında Rusya ile Ukrayna ortasında başlayan savaş eklendi. Çatışmalar ile birlikte güç fiyatları astronomik sayılara çıkmış, besin krizi tehdidi ürkütücü boyutlara ulaşmıştır.
Şu an Avrupa’nın en değerli gündemi, yaklaşan kış mevsimini en az hasarla atlatmaktır. Bütün Avrupa ülkeleri, şu anda ‘acaba ne yapacağız, bu kışı nasıl atlatacağız’ diye bunun kanısı içerisinde. Lakin Türkiye’nin bu türlü bir sorunu var mı? Bu türlü bir sıkıntımız var mı? Yok.
“PARLAMENTODA YORGAN, BATTANİYE DAĞITIYORLAR”
Bizzat devlet lideri seviyesinde yapılan güç tasarrufu davetlerini eminim sizler de yakından takip ediyorsunuz. Parlamentoda yorgan, battaniye dağıtıyorlar. Takip etmiyor musunuz bunları? Öyleyse gereğini sizler de en hoş halde yapacaksınız.
Bu akşam Putin ile bir görüşmemiz olacak. Ukrayna ile olan ıstırapları kıymetlendirme fırsatımız da olacak.
“TÜRKİYE, ANLATILDIĞI ÜZERE BİR ÜLKE DEĞİL”
Organize sanayi bölgelerimiz, fabrikalarımız, imalat tesislerimiz harıl harıl çalışıyor. Yollarımız ve otobanlarımız… Herhalde otobanların halini görüyorsunuz. TIR’lar nasıl çalışıyor; arabalar, kamyonlar nasıl çalışıyor. Araç kullanırken zorlandığınızın farkındasınız. Bu, bir şeyi gösteriyor. Demek Türkiye, o denli anlatıldığı üzere bir ülke değil.
“İSTİHDAMDA 31 MİLYON HUDUDUNA DAYANDIK”
Avrupa’daki havalimanları krizlerle boğuşurken İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen, yolcu ve kargo noktasında bu trafikte de korkutuyor. İş gücüne iştirak oranımız artmasına karşın istihdamda 31 milyon sonuna dayandık. En büyük problemimiz olan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesini çözmek için çabayla çalışıyoruz. 20 yıldır insanımızı nasıl enflasyona ezdirmediysek bugün de tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatlarından fiyatlı çalışanlara yönelik maaş artırımlarına, toplumsal dayanak programlarımızdan hibe ve dayanaklara kadar pek çok önlemlerle toplumumuzun tüm bölümlerine sahip çıkıyoruz. Lakin bir gerçek var. Paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin ve mandacı iktisatçıların artık hiçbir geçerliliği kalmamış. Eski modellere dayalı ezberlerine prestij etmiyoruz.” (ANKA)
