Nagehan Alçı, köşe yazısında “Ben bir liberal-demokratım fakat işçileri bu kadar mağdur edildiği bugünkü Türkiye’de özgürlükçü-sosyalist bir alternatife gereksinim olduğuna muhakkak inanıyorum” dedi, sonra devrimcileri ve komünistleri eleştirdi.
Nagehan Alçı, 68 Kuşağı’nın devrimci liderleri Deniz Gezmiş, Becerikli Çayan’ı gaye aldı. Arjantinli devrimci Che Guevara’yı da eleştirerek, komünizm yerine “özgürlükçü sosyalizm” dedi.
AÇIKÇA SÖYLEDİ: “LİBERALİM, SİZ DE LİBERAL OLUN”
Nagehan Alçı, “Liberal demokratım” dedi, sosyalistleri de liberal olmaya davet etti: “Özgürlükçü sosyalist bir kutba muhtaçlık var.”
Devrimci sosyalistlerin siyasi yollarını eleştiren Nagehan Alçı, Yetenekli Çayan’ı, Deniz Gezmiş’i ve Che Guevara’yı amaç aldı: “Şiddet tutkunları. Terör aksiyonları yaptılar. Devrimci şiddetle yüzleşmek isteyen aydınlar linç edildi.”
“KATİL, CANİ, YAMYAM” DEMİŞTİ
Nagehan Alçı, CNN Türk ekranlarında katıldığı programlarda, Che Guevara için “Yamyam”, Yetenekli Çayan için “Katil”, Fidel Castro için de “Cani” sözlerini kullandı.
Nagehan Alçı, Küba’yı Amerikan sömürgesi yapan ve Küba halkını köle olarak kullanan Batista rejimini deviren Fidel Castro’yu “zalim” olmakla itham etti.
“ÖNCE ÖZÜR DİLEYECEKSİN”
Nagehan Alçı, Rize’de girdiği dükkanda bulunan Che Guevara posterinin fotoğrafını çekmek istedi.
Esnaf, Nagehan Alçı’yı dükkanından kovdu ve fotoğraf çekmesine müsaade vermedi: “Çok özel bir yeri var. O vakit özür dileyeceksiniz Che Guevara’dan. Çekmeyin. O bize ilişkin.”
Nagehan Alçı, o olaya gönderme yaparak köşe yazısında şöyle dedi: “Ekrem İmamoğlu ile Karadeniz seyahatinde yaşadığım hadise üzerinden bir Guevara yazısı kelamım vardı. Ona da giriş olsun bu yazı.”
LENİN 1918’DE UYARMIŞTI
Bolşevik devrimci ve Sovyetler Birliği’nin birinci başkanı Vladimir İlyiç Lenin, “özgürlükçü sosyalizm” ve “liberal sosyalizm” tabirlerini, 1918’de kaleme aldığı “İşçi Sınıfı İhtilali ve Dönek Kautsky” isimli yapıtında eleştirmişti:
“Kautsky, ‘demokratik sistem ve diktatörlük yöntemi’ diyerek bir ayrım yapmış. Kautsky, özünde ‘işçi sınıfı diktatörlüğü’ terimini gaye alıyor. Bu, bir kişinin diktatörlüğü değildir. Personellerin idareye el koymasıdır. Bir liberal her vakit ‘demokrasi’ hakkında konuşur. Ancak bir Marksist her vakit sorar: Hangi sınıf için demokrasi? Komünizm, demokrasinin kaldırılması değildir. Emekçi sınıfını sömüren tertibin sona ermesidir.”
Lenin, Kautsky’nin ve liberallerin “Şiddet” diyerek devrimcileri kötülediğini söylemişti: “Karl Marx’ı, sıradan bir liberal üzere gösteriyorlar. Sosyalizmin içinden devrimciliği çıkarıp atmak istiyorlar.”